Sindirim Enzimleri:İnsülin, mide ve bağırsaklarda sindirim enzimleri tarafından parçalanan bir proteindir. Ağızdan alındığında insülin kan dolaşımına ulaşmadan parçalanır ve etkisiz hale gelir.
Emilim:İnsülinin çalışması için kan dolaşımına emilmesi gerekir. Çoğu oral ilacın emildiği bağırsak duvarı, insülin emilimi için etkili bir yol değildir.
İlk Geçiş Metabolizması:İnsülin, ağızdan alındığında karaciğerde ilk geçiş metabolizmasına uğrar ve burada sistemik dolaşıma girmeden önce daha da parçalanıp elimine edilir. Bu, biyoyararlanımını azaltacaktır.
İnsülin Kararlılığı:İnsülin nispeten kararsız bir moleküldür ve pH, sıcaklık ve enzimlerdeki değişikliklerden etkilenebilir. İnsülini stabilitesini koruyan ve bozulmaya karşı koruyan bir hap içinde formüle etmek zordur.
Molekülün Boyutu:İnsülin molekülleri, küçük moleküllü oral ilaçlarla karşılaştırıldığında nispeten büyüktür. Bu, bunların bağırsak bariyerini geçerek kan dolaşımına etkili bir şekilde iletilmesini zorlaştırır.
Hassas Dozaj İhtiyacı:Kan şekeri seviyelerini etkili bir şekilde yönetmek için insülin dozlarının hassas bir şekilde kontrol edilmesi gerekir. Dozun doğru bir şekilde ölçülebildiği ve uygulanabildiği enjekte edilebilir insülin ile karşılaştırıldığında, oral bir formülasyonla bu hassasiyete ulaşmak daha zordur.
Bu zorluklardan dolayı insülin tedavisi, uygun emilimi, stabiliteyi ve hassas dozajı sağlamak için geleneksel olarak enjeksiyonlar veya insülin pompaları yoluyla verilmektedir. Oral insülin formülasyonlarının geliştirilmesine yönelik araştırmalar devam ederken, bunların diyabet için pratik ve etkili bir tedavi olarak enjekte edilebilir insülinin yerini alabilmesi için önemli engellerin aşılması gerekmektedir.