1. Organ/Doku Türü :Farklı organ ve dokular, ölümden sonra oksijen ve besin eksikliğine karşı farklı derecelerde hassasiyet gösterir. Kalp ve karaciğer gibi organların korunma süreleri daha kısa olurken, kornea ve deri gibi dokular daha uzun süre canlı kalabilmektedir.
2. Bağış Yöntemi :Organlar ve dokular, beyin ölümünden sonra bağış (DBD) veya kalp ölümünden sonra bağış (DCD) dahil olmak üzere farklı bağış türleri yoluyla alınabilir. DBD, bir kişinin beyin ölümü gerçekleştiği ancak kalbinin hala atmaya devam ettiği ve hayati organların korunmasına ve nakledilmesine olanak sağladığında ortaya çıkar. DCD ise donörün kalbi durduktan sonra organların alınmasını içeriyor. Organ ve doku alımı için mevcut süre DCD'de DBD'ye kıyasla daha kısa olabilir.
3. Soğuk Muhafaza Teknikleri :Organ koruma tekniklerindeki ilerlemeler, organ ve dokuların alındıktan sonra yaşayabilirliğini önemli ölçüde artırdı. Organlar genellikle metabolik süreçleri yavaşlatan ve doku hasarını azaltan soğuk muhafaza solüsyonlarında saklanır. Bu, organların nakilden birkaç saat, hatta günler önce korunmasına yardımcı olabilir.
4. Donör Özellikleri :Donörün genel sağlık durumu ve tıbbi geçmişi, organ ve dokuların kalitesini ve yaşayabilirliğini etkileyebilir. Yaş, mevcut tıbbi durumlar, enfeksiyonlar ve travma gibi faktörler, organların ne kadar süreyle korunabileceğini ve başarılı bir şekilde nakledilebileceğini etkileyebilir.
5. Alıcı Eşleştirme :Organlar ve dokular, kan grubu, doku tipi, boyutu ve tıbbi aciliyet gibi uyumluluk faktörleri temel alınarak donörler ve alıcılar arasında dikkatli bir şekilde eşleştirilmelidir. Uyumlu alıcıların mevcudiyeti ve uygunluğu, organların etkili bir şekilde kullanılabileceği süreyi de etkiler.
Başarılı organ ve doku naklini sağlamak için nakil ekipleri, muhafaza sırasında organların durumunu yakından izler ve nakil için en uygun zamanlamayı belirlemek üzere tüm bu faktörleri göz önünde bulundurur. Protokollere ve yönergelere sıkı sıkıya bağlılık, donör organlarının ve dokularının kalitesini ve yaşayabilirliğini en üst düzeye çıkarmaya yardımcı olur ve sonuçta nakil alıcıları için daha iyi sonuçlara yol açar.