İdrar: Böbreklerin birincil salgısı idrardır. İdrar su, elektrolitler (sodyum, potasyum, klorür ve bikarbonat iyonları gibi), azotlu atık ürünlerden (üre, ürik asit ve kreatinin gibi) ve vücuttan atılması gereken diğer maddelerden oluşur. Böbrekler kanı filtreler ve vücudun sıvı ve elektrolit dengesini korumak için maddeleri seçici olarak tutar veya dışarı atar.
Renin: Böbrekler kan basıncını düzenleyen bir enzim olan renin salgılar. Renin, kandaki bir öncü protein olan anjiyotensinojene etki ederek anjiyotensin I üretir ve bu daha sonra anjiyotensin II'ye dönüştürülür. Anjiyotensin II vazokonstriksiyona (kan damarlarının daralması) neden olarak kan basıncında artışa neden olur.
Eritropoietin (EPO): Böbrekler, kemik iliğinde kırmızı kan hücrelerinin üretimini uyaran bir hormon olan eritropoietin salgılar. EPO seviyeleri kandaki düşük oksijen seviyelerine yanıt olarak artar ve vücutta oksijen taşınmasını artırmak için kırmızı kan hücresi üretimini teşvik eder.
D Vitamini aktivasyonu: Böbrekler, kalsiyum ve fosfat homeostazisinin korunması için gerekli olan D vitamininin aktivasyonunda rol oynar. Aktif olmayan D vitaminini (kalsidiol), bağırsaklardan kalsiyum ve fosfat emilimini düzenleyen ve kemik sağlığında rol oynayan aktif formu olan kalsitriole (1,25-dihidroksivitamin D) dönüştürürler.
Hidrojen iyonları (H+): Böbrekler vücudun asit-baz dengesini düzenlemek için hidrojen iyonları salgılar. Asidozu (yüksek asitlik) düzeltmek için fazla hidrojen iyonlarını salgılayabilir veya kanın pH seviyesini dar bir aralıkta tutarak alkalozu (yüksek alkalilik) gidermek için hidrojen iyonlarını tutabilirler.
Bu salgılar elektrolit dengesinin, sıvı seviyelerinin, kan basıncının ve vücuttaki genel homeostazın korunması için çok önemlidir.