Anestezi: Genel anestezi tipik olarak vücudun ısı düzenleme mekanizmalarını etkiler. Ameliyat sırasında anestezi vazodilatasyona neden olarak ısı kaybının artmasına neden olabilir. Ek olarak, anestezik ajanların kendisi de vücudun termostatını etkileyebilir ve vücudun normal sıcaklık tepkilerini köreltebilir.
Hipotermi: Genel anestezi sıklıkla hipotermiye (düşük vücut sıcaklığı) neden olur. Soğuk ameliyathane sıcaklıklarına maruz kalma, soğuk intravenöz sıvıların uygulanması ve anestezi nedeniyle metabolik aktivitenin azalması gibi faktörler hipotermiye katkıda bulunabilir.
Cerrahi stres: Kasık fıtığı onarımı sırasındaki cerrahi travma ve doku manipülasyonu vücutta stres tepkisini tetikleyebilir. Bu yanıt, metabolik aktiviteyi ve vücut ısısını artırabilen adrenalin gibi stres hormonlarının salınmasına neden olabilir.
Bireysel varyasyonlar: Her hastanın benzersiz fizyolojik özellikleri, ameliyat sonrası sıcaklık tepkisini etkileyebilir. Bazı kişiler sıcaklık dalgalanmalarına karşı daha duyarlı olabilir ve anesteziden sonra vücutlarının normal sıcaklık düzenlemesini yeniden sağlaması daha uzun sürebilir.
Enfeksiyon veya komplikasyonlar: Ameliyat sonrası enfeksiyonlar veya aşırı kanama veya hematom oluşumu gibi komplikasyonlar, doğal bir bağışıklık tepkisi olarak lokal inflamasyona ve vücut sıcaklığının artmasına neden olabilir.
Ağrı: Ameliyattan sonra şiddetli veya kontrol edilemeyen ağrı, vücudun stres tepkisine bağlı olarak vücut ısısının yükselmesine katkıda bulunabilir.
İlaçlar: Ameliyat sırasında veya sonrasında kullanılan bazı ilaçlar vücut sıcaklığının düzenlenmesini etkileyebilir. Örneğin bazı ağrı kesiciler veya antibiyotikler vücudun termostatını etkileyebilir ve potansiyel olarak vücut ısısını değiştirebilir.
Normalden önemli sapmaları değerlendirmek ve sıcaklıkla ilgili sorunları derhal yönetmek için cerrahi ekibin ameliyat sırasında ve sonrasında hastanın vücut ısısını yakından izlemesi çok önemlidir.