1. Makrosefali:Bu durum, anormal derecede geniş bir baş çevresi ile karakterizedir. Genetik bozukluklar, beyin malformasyonları veya beyinde sıvı birikmesi gibi çeşitli faktörlerden kaynaklanabilir.
2. Mikrosefali:Bu durum, anormal derecede küçük baş çevresi ile karakterizedir. Genetik bozukluklardan, hamilelik sırasında geçirilen enfeksiyonlardan veya bazı çevresel faktörlerden kaynaklanabilir.
3. Dolikosefali:Bu durum, uzun kafa şekli ile karakterizedir. Genetik faktörlerden veya bazı tıbbi durumlardan kaynaklanabilir.
4. Brakisefali:Bu durum, kısalmış kafa şekli ile karakterizedir. Genetik faktörlerden veya kraniosinostoz gibi bazı tıbbi durumlardan kaynaklanabilir.
5. Plagiosefali:Bu durum asimetrik kafa şekli ile karakterizedir. Bebeklik döneminde başın bir tarafına uzun süreli baskı nedeniyle oluşan pozisyonel plagiosefali veya kraniyosinostozdan kaynaklanabilir.
6. Kraniosinostoz:Bu durum, kafatası kemikleri arasındaki bir veya daha fazla dikişin (eklemlerin) zamanından önce kaynaşması sonucu ortaya çıkar. Anormal kafa şekline, kafa içi basıncının artmasına ve gelişimsel sorunlara yol açabilir.
7. Hidrosefali:Bu durum, beyin ventriküllerinde beyin omurilik sıvısının (BOS) aşırı birikmesi ile karakterizedir. Başın büyümesine, kafa içi basıncının artmasına ve gelişimsel sorunlara neden olabilir.
8. Ensefalosel:Bu durum, beyin dokusunu veya sıvısını içeren bir kesenin kafatasındaki bir açıklıktan dışarı çıkmasıyla ortaya çıkar. Kafa şekli ve boyutunda anormalliklerin yanı sıra nörolojik sorunlara da neden olabilir.
9. Sefal hematom:Bu durum yenidoğanlarda kafatası ile periosteum (kafatasını kaplayan zar) arasında kan toplanması anlamına gelir. Genellikle zamanla kendi kendine düzelir.
10. Caput succedaneum:Bu durum, yenidoğanlarda doğum sırasında oluşan basınca bağlı olarak kafa derisinde şişlik ve ödem oluşmasıyla karakterizedir. Genellikle doğumdan sonraki birkaç gün içinde düzelir.
Anormal kafa rahatsızlıklarının şiddeti farklılık gösterebilir ve tıbbi müdahaleler, fizik tedavi veya cerrahi düzeltme dahil olmak üzere farklı tedavi yaklaşımları gerektirebilir. Bu rahatsızlıkların doğru teşhisi ve yönetimi, bu rahatsızlıklardan etkilenen bireylerin sağlığını ve refahını geliştirmek için gereklidir.