1. Adanmışlık ve Sunuş :Tütsü Buda'ya, bodhisattvalara ve diğer aydınlanmış varlıklara bağlılık, saygı ve şükran jesti olarak sunulur. Tütsüden yükselen duman, uygulayıcının samimi tekliflerini ve dualarını sembolize eder.
2. Arıtma :Tütsü yakmanın fiziksel ve zihinsel alanı arındırdığına inanılıyor. Genellikle meditasyon veya törenlerden önce bir odayı veya sunağı temizlemek için kullanılır ve manevi uygulamaya elverişli bir atmosfer yaratır. Aromatik duman, olumsuz düşüncelerden, duygulardan ve engellerden arınmayı simgelemektedir.
3. Geçiciliğin Sembolü :Tütsü dumanının geçici doğası, varoluşun geçici ve kalıcı doğasını simgelemektedir. Duman hızla dağılırken uygulayıcılara hayatın geçiciliğini ve şu anda yaşamanın önemini hatırlatıyor.
4. Meditasyon ve Konsantrasyon :Tütsünün rahatlatıcı kokusu zihni sakinleştirmeye ve meditasyon dolu bir ortam yaratmaya yardımcı olur. Meditasyon sırasında harici bir odaklanma nesnesi olarak hizmet eder ve uygulayıcıların dikkatlerini ve konsantrasyonlarını korumalarına yardımcı olur.
5. Duyuları Memnun Etmek :Budist öğretilerinde beş duyunun geliştirilmesinin ruhsal gelişim için gerekli olduğu kabul edilir. Tütsünün hoş aroması koku duyusunu harekete geçirerek ritüeller ve meditasyonlar sırasında genel duyusal deneyimi geliştirir.
6. İlahi Olanla İletişim :Bazı Budist geleneklerinde, tütsüden yükselen dumanın, uygulayıcı ile ilahi alem arasında duaları ve arzuları yukarıya taşıyan bir iletişim kanalı görevi gördüğüne inanılır.
7. Kutsal Olanla Bağlantı :Tütsünün ritüel ve törenlerde kullanılması sıradan olanla kutsal olan arasında bir bağ oluşturur. Kutsal bir alanın açılmasını ifade eder ve aydınlanmış varlıkların varlığına davet eder.
8. Üç Mücevherin Sembolizmi :Tütsünün üç ana bileşeni - çubuk, kül ve duman - genellikle Budizm'in Üç Mücevheri ile ilişkilendirilir:Buda, Dharma ve Sangha. Bu unsurlar öğretilerin özünü ve sağladıkları sığınağı sembolize eder.
Genel olarak Budizm'de tütsü duyusal bir yardım, bağlılığın sembolü, arınma aracı ve varoluşun geçiciliğini hatırlatan bir işlev görür. Manevi atmosferi güçlendirir ve uygulayıcının ilahi olanla ve kendi içsel doğasıyla bağlantısını kolaylaştırır.