Daha sert cezaları savunanlar, çocuk istismarının mağdurlara ciddi fiziksel, duygusal ve psikolojik zarar verebilecek ciddi bir suç olduğunu savunuyor. Daha sert cezaların potansiyel istismarcıları caydırabileceğini, savunmasız çocukları koruyabileceğini ve mağdurlara ve ailelerine adalet sağlayabileceğini iddia ediyorlar. Daha sert cezalar aynı zamanda çocuk istismarına hoşgörü gösterilmeyeceği ve buna göre cezalandırılması gerektiği yönünde toplumsal bir mesaj da verebilir. Ayrıca bazıları, belirli çocuk istismarı suçları için zorunlu asgari cezaların hukuk sisteminde tutarlılık ve adaletin sağlanmasına yardımcı olabileceğini öne sürüyor.
Çocuk istismarına yönelik daha ağır cezaların karşıtları, bu tür önlemlerin yoksulluk, akıl sağlığı sorunları ve madde bağımlılığı gibi istismarın altında yatan nedenleri etkili bir şekilde önleyemeyeceğini veya çözemeyeceğini savunuyor. Ayrıca, aşırı sert cezaların cezaevlerinde aşırı kalabalıklaşmaya yol açabileceğini ve ceza adaleti sistemi üzerinde baskı oluşturabileceğini iddia ediyorlar. Bazıları ayrıca, yalnızca cezaya güvenmek yerine, çocuk istismarını önlemek ve bunun temel nedenlerini ele almak için rehabilitasyon, destek hizmetleri ve müdahale programlarına odaklanılması gerektiğini savunuyor.
Daha sert cezaların olası sonuçları da dikkatli bir değerlendirme gerektirir. Daha sert cezalar, belirli topluluklar ile kolluk kuvvetleri arasında güvensizliğin ve gerginliğin artmasına yol açarak çocuk istismarına etkili bir şekilde müdahale etme becerisini etkileyebilir.
Sonuçta, çocuk istismarcılarına daha ağır cezalar verilmesi gerekip gerekmediğinin belirlenmesi, çocukların refahının korunması, adaletin sağlanması, istismarın altında yatan nedenlerin ele alınması ve ceza adaleti sisteminin genel etkililiği ve eşitliği dahil olmak üzere çeşitli toplumsal değerlerin dengelenmesini gerektirir.