1. Cennet ve Cehennem: Hıristiyanlık, İslam ve Yahudilik gibi birçok din cennet ve cehennemin varlığına inanmaktadır. Cennet, erdemli ve imanlı bir hayat yaşamış olan ruhların öldükten sonra gittikleri sonsuz saadet ve mutluluk yeri olarak görülür. Cehennem ise günah işleyen ve tövbe etmeyenler için sonsuz bir azap yeri sayılır.
2. Reenkarnasyon: Hinduizm, Budizm, Jainizm, Sihizm gibi dinlerde reenkarnasyon inancı yaygındır. Ölümden sonra bir ruhun, önceki yaşamlarından gelen karmalarına (eylemler ve sonuçlara) bağlı olarak, insan veya başka bir canlı varlık olarak başka bir fiziksel formda yeniden doğduğunu öne sürer.
3. Nirvana: Budizm'de nihai amaç, doğum, ölüm ve yeniden doğuş (samsara) döngüsünden kurtuluş durumu olan nirvanaya ulaşmaktır. Buda'nın öğretilerini takip ederek, meditasyon ve farkındalık uygulayarak bireyin aydınlanmaya ulaşabileceğine ve acılardan ve arzulardan arınmış olarak nirvanaya girebileceğine inanılmaktadır.
4. Atalara İbadet: Çin, Japonya ve Kore dahil birçok Asya kültüründe atalara tapınmaya dair güçlü bir inanç vardır. Ölen akrabaların ruhlar dünyasında var olmaya devam ettiklerine ve kendi soyundan gelenlerin hayatlarını etkileyebileceklerine inanılıyor. Ritüeller, adaklar ve dualarla onurlandırılır ve saygı gösterilir.
5. Materyalist Bakış Açısı: Bazı bilimsel ve felsefi bakış açıları, ölümün bilincin ve varoluşun tamamen sona ermesine işaret ettiğini öne sürüyor. Bu bakış açısına göre ahiret yoktur ve cennet, cehennem ya da reenkarnasyon kavramları bilimsel olarak desteklenmemektedir.
6. Ölüme Yakın Deneyimler: Ölüme yaklaşan veya ölüme yakın deneyimler (ÖYD'ler) yaşayan bazı kişiler, canlı ve hayatlarını değiştiren karşılaşmalar yaşadıklarını bildiriyor. ÖYD'ler öznel deneyimler olsa ve kişiden kişiye farklılık gösterse de, genellikle ışık vizyonlarını, ölen sevilenleri ve huzur veya derin dönüşüm duygusunu içerir.
Bunların sadece birkaç örnek olduğunu ve ölümden sonra ne olduğuna dair başka birçok inanç ve yorumun bulunduğunu belirtmek önemlidir. Sonuçta, evrensel olarak üzerinde uzlaşılan kesin bir cevap olmadığından, ölümden sonra olanların doğası bir inanç, kişisel inanç ve felsefi düşünce meselesi olarak kalır.