Roma Senatosu, Roma Cumhuriyeti döneminde önemli bir güce ve nüfuza sahipti ve üyeleri, devletin siyasi ve yasama kararlarının şekillenmesinde önemli bir rol oynadı. Senatörler, Roma'nın zengin ve aristokrat sınıfı olan soylu aileleri arasından seçiliyordu. Senato üyeliği yaş, deneyim ve sosyal statüye dayanıyordu; bireyler genellikle diğer kamu görevlerinde görev yaptıktan sonra Senato'ya atanıyordu.
Senato, Roma Cumhuriyeti'nin idari yetkilileri olan yargıçlara ve konsoloslara tavsiye ve danışmanlık sunan, müzakereci bir organ olarak görev yaptı. Senatörler yasaları, dış politikayı ve devletin diğer önemli konularını tartıştılar. Kararları yasal olarak bağlayıcı değildi, ancak büyük bir ağırlık taşıyorlardı ve yargıçlar tarafından sıklıkla takip ediliyorlardı.
Senato'nun yapısı zamanla değişti, senatörler artık yalnızca soylu sınıftan oluşmuyordu. Roma Cumhuriyeti geliştikçe Senato daha kapsayıcı hale geldi ve pleb ailelerinden (sıradan vatandaşlar) erkeklerin Senato'ya katılmasına izin verdi. Bu değişiklik pleblerin artan siyasi gücünü ve nüfuzunu yansıtıyordu.
Sonuç olarak, senatonun orijinal konsepti aslında bilgeliklerini ve yaşlarını önemli devlet meseleleri üzerinde müzakere etmek için kullanan yaşlı adamlardan oluşan bir konseydi. Roma Senatosu bu fikre örnek teşkil etti ve antik Roma'nın siyasi manzarasının şekillenmesinde kritik bir rol oynadı.