1. Penisilin ve Antibiyotikler :
- 1928 yılında Alexander Fleming'in penisilini keşfetmesi, antibiyotiklerin seri üretiminin yolunu açtı.
- Penisilinin zatürre, tüberküloz ve frengi gibi bakteriyel enfeksiyonların tedavisinde oldukça etkili olduğu kanıtlandı ve bulaşıcı hastalıkların tedavisi alanında devrim yarattı.
2. Streptomisin :
- 1943'te keşfedilen bir antibiyotik olan Streptomisin, o zamanlar önemli bir halk sağlığı sorunu olan tüberkülozun (TB) ilk etkili tedavisi oldu.
3. Kan Bankaları :
- Kan bankaları kavramı II. Dünya Savaşı sırasında ortaya çıktı ve kanın transfüzyon amacıyla toplanmasını, saklanmasını ve dağıtılmasını sağladı.
- Kan nakli, ameliyatlar sırasında hayat kurtarmada ve anemi ve kan kaybı gibi durumların tedavisinde hayati öneme sahip hale geldi.
4. Rh Faktörü Keşfi :
- 1940 yılında Karl Landsteiner ve Alexander S. Wiener, kırmızı kan hücrelerinde bulunan bir protein olan Rh faktörünü keşfettiler ve bu protein, kan gruplama ve transfüzyon uygulamalarında ilerlemelere yol açtı.
5. Kortizon :
- 1940'lı yıllarda kortizonun geliştirilmesi, romatoid artrit ve astım gibi inflamatuar hastalıkların tedavisinde çığır açıcı bir gelişme oldu.
6. Antihistaminikler :
- Histaminin (alerjik reaksiyonlar sırasında salınan bir madde) etkilerini bloke eden ilaçlar olan antihistaminikler, 1940'larda piyasaya sürüldü ve alerjiler ve bazı cilt rahatsızlıkları için rahatlama sağladı.
7. DDT (Diklorofeniltrikloroetan) :
- Bir böcek ilacı olan DDT, II. Dünya Savaşı sırasında sıtma ve tifüsle mücadelede yaygın olarak kullanılmaya başlandı ve bu vektör kaynaklı hastalıkların kontrolüne yardımcı oldu.
8. Ruh Sağlığı Tedavileri :
- 1940'larda, elektrokonvülsif terapinin (ECT) kullanımı ve 1950'de antipsikotik ilaç olan klorpromazinin piyasaya sürülmesi de dahil olmak üzere ruh sağlığı tedavilerinde ilerlemeler görüldü ve modern psikiyatrinin temelleri atıldı.
9. Organ Nakilleri :
- İlk başarılı böbrek nakli 1954 yılında Joseph E. Murray tarafından gerçekleştirilerek tıbbi bir uygulama olarak organ naklinin başlangıcı oldu.
10. DNA Keşfi :
- Kesin olarak tıbbi bir buluş olmasa da, DNA'nın yapısının 1953'te James D. Watson ve Francis Crick tarafından keşfedilmesi, genetik ve moleküler biyolojide gelecekteki ilerlemelerin temelini attı.
1940'lardaki bu tıbbi atılımlar tıp uygulamalarını dönüştürdü, hasta sonuçlarını iyileştirdi ve sonraki yıllarda daha fazla bilimsel ilerlemeye zemin hazırladı.