Sosyal Katılımın Azalması: Depresyon, sosyal iletişimin önemli bir parçası olan göz teması kurmak da dahil olmak üzere sosyal etkileşimlere olan ilginin azalmasına yol açabilir.
İlgi ve Zevk Kaybı: Anhedonia, yani bir zamanlar keyif alınan aktivitelere olan ilginin veya zevkin kaybı, depresyonun sık görülen bir belirtisidir. Bu, sosyal etkileşimlere kadar uzanabilir ve göz teması kurma motivasyonunun azalmasına yol açabilir.
Bilişsel Bozukluklar: Depresyon konsantrasyon, dikkat ve hafıza gibi bilişsel işlevleri etkileyebilir. Bu, bireylerin konuşmalar sırasında tutarlı bir şekilde göz temasını sürdürmesini zorlaştırabilir.
Kaçınma Davranışı: Depresyonu olan bazı bireyler, duygusal sıkıntılarıyla başa çıkmanın bir yolu olarak kaçınma davranışları sergileyebilirler. Bu, sosyal kaygı veya rahatsızlık duygularını azaltmak için göz temasından kaçınmayı içerebilir.
Düşük Öz Saygı: Depresyondaki bireyler düşük benlik saygısı ve değersizlik duyguları yaşayabilirler. Bu onların kendilerini utangaç hissetmelerine veya utanmalarına neden olabilir ve göz teması kurma eğilimlerini daha da azaltabilir.
Olumsuz Kendilik Algısı: Depresyonlu kişiler sıklıkla olumsuz kendilik algılarına sahiptirler ve başkalarının kendilerini olumsuz değerlendirdiğine inanabilirler. Bu onların reddedilme veya eleştiri korkusu nedeniyle göz teması kurma konusunda isteksiz olmalarına neden olabilir.
Ancak göz temasının azalması depresyona özel bir semptom değildir ve aynı zamanda diğer koşullarla, kültürel normlarla veya kişisel tercihlerle de ilişkilendirilebilir. Siz veya tanıdığınız biri kalıcı depresif belirtiler yaşıyorsa, doğru tanı ve uygun tedavi için bir ruh sağlığı uzmanından profesyonel yardım almanız önemlidir.