Psikoseksüel gelişimin beş aşaması şunlardır:
1. Sözlü aşama (Doğumdan 18 aya kadar):Bu dönemde bebekler emmekten ve ısırmaktan zevk alırlar.
2. Anal aşama (18 ay-3 yaş):Bu dönemde bebekler bağırsak hareketlerinden ve tuvalet eğitiminden zevk alırlar.
3. Fallik dönem (3-6 yaş):Bu dönemde çocuklar cinsel organlarından zevk alırlar. Bu aynı zamanda çocukların cinsiyet kimliği duygusunu geliştirdikleri aşamadır.
4. Gecikme aşaması (6 yaştan ergenliğe kadar):Bu aşamada cinsel gelişim nispeten hareketsizdir.
5. Genital aşama (ergenlikten itibaren):Bu aşamada yetişkinler olgun cinsel ilişki kapasitesini geliştirir.
Freud, psikoseksüel gelişimin her aşamasının kişinin genel zihinsel sağlığı için kritik olduğuna inanıyordu. Bir kişi belirli bir aşamada takılıp kalırsa, hayatının ilerleyen dönemlerinde psikolojik sorunlar yaşayabilir. Örneğin, sözlü aşamada sabitlenen bir kişi bağımlılık veya bağımlılıkla ilgili sorunlar geliştirebilir.
Psikoseksüel teori psikoloji ve psikiyatride oldukça etkili olmuştur. İnsan cinselliğine ve bunun ruh sağlığındaki rolüne ilişkin anlayışımızı şekillendirmeye yardımcı oldu. Ancak psikoseksüel teorinin Freud'un kendi kişisel gözlemlerine dayandığını ve tüm araştırmalarla desteklenmediğini belirtmek önemlidir.
Psikoseksüel teoriye yönelik eleştiriler
Aşağıdakiler de dahil olmak üzere psikoseksüel teoriye yönelik bir dizi eleştiri vardır:
* Freud'un kendi kişisel gözlemlerine dayanmaktadır ve tüm araştırmalarla desteklenmemektedir. Bazı araştırmacılar psikoseksüel gelişim aşamalarının evrensel veya öngörülebilir bir şekilde gerçekleşmediğini bulmuşlardır.
* Bilinçdışı zihnin rolüne fazla odaklanılmıştır. Bazı araştırmacılar, psikoseksüel teorinin bilinçdışı zihne çok fazla vurgu yaptığına ve cinsel gelişimde bilinçli düşünce ve davranışın rolünü hesaba katmadığına inanmaktadır.
* Çok belirleyici. Bazı araştırmacılar psikoseksüel teorinin çok belirleyici olduğuna ve cinsel gelişimde bireysel failliğin rolüne izin vermediğine inanıyor.
Bu eleştirilere rağmen psikoseksüel teori, insan cinselliğini anlamamıza değerli bir katkı olmaya devam ediyor. Cinsel gelişimin farklı aşamalarına ve cinselliğin ruh sağlığındaki rolüne ilişkin anlayışımızı şekillendirmeye yardımcı oldu.