1. Beslenme Eksiklikleri:
Demir, çinko, B12 vitamini ve folik asit gibi bazı vitamin ve minerallerin eksikliği ağız ülserlerinin gelişmesine katkıda bulunabilir. Bu besinler açısından zengin dengeli bir beslenme bunların oluşumunu önlemeye yardımcı olabilir.
2. Hormonal Değişiklikler:
Özellikle menstrüasyon veya hamilelik sırasında hormon seviyelerindeki dalgalanmalar da ağız ülserlerini tetikleyebilir.
3. Stres:
Stres ağız ülserlerinin yaygın bir tetikleyicisidir. Duygusal ve psikolojik stres, bağışıklık sistemini etkileyen hormonların salınmasına yol açarak vücudu bu yaralara karşı daha duyarlı hale getirebilir.
4. Bağışıklık Sistemi Bozuklukları:
Crohn hastalığı, çölyak hastalığı ve HIV/AIDS gibi bazı bağışıklık sistemi bozuklukları, semptomlarının bir parçası olarak tekrarlayan ağız ülserlerine neden olabilir.
5. Genetik:
Ağız ülserlerinin genetik bir bileşeni de olabilir; bazı kişiler, kalıtsal özelliklerden dolayı bu ülserleri geliştirmeye daha yatkındır.
6. Bazı İlaçlar:
Kemoterapi ilaçları, steroid olmayan antiinflamatuar ilaçlar (NSAID'ler) ve antibiyotikler gibi bazı ilaçlar, yan etki olarak ağız ülserlerine neden olabilir.
7. Gıda Hassasiyetleri:
Bazı gıdalar, özellikle asitli veya baharatlı gıdalar, bazı kişilerde ağız ülserlerini tetikleyebilir.
8. Travma:
Yanağın iç kısmının veya dilin ısırılması gibi ağızda meydana gelen küçük yaralanmalar veya travmalar, ağız ülseri oluşumuna yol açabilir.
9. Temel Tıbbi Durumlar:
Nadir durumlarda tekrarlayan ağız ülserleri, Behçet hastalığı veya reaktif artrit gibi altta yatan tıbbi bir durumun belirtisi olabilir.
10. Asit Reflü:
Sık görülen asit reflü veya gastroözofageal reflü hastalığı (GERD), mide içeriğinin asidik yapısından dolayı ağız mukozasıyla temas etmesi nedeniyle ağız ülserlerine neden olabilir.
Tekrarlayan ağız ülserleri yaşıyorsanız altta yatan nedeni belirlemek ve uygun tedaviyi almak veya önleyici tedbirler konusunda tavsiye almak için bir sağlık uzmanına danışmanız önemlidir.