1. Artan Metabolizma Hızı: Tiroksin hormonunun fazlalığı vücudun metabolizma hızını artırır, bu da vücudun enerjiyi daha hızlı yakması anlamına gelir. Bu, vücudun daha fazla çalışmasına neden olur ve kardiyovasküler sistem de dahil olmak üzere çeşitli sistemler üzerinde baskı oluşturur.
2. Artan Kalp Atış Hızı: Artan metabolizma hızı, vücut dokularına daha fazla oksijen ve besin taşınmasını gerektirir. Bu talebi karşılamak için telafi edici bir mekanizma olarak kalp atış hızı artar. Kalp atış hızındaki bu sürekli artışa taşikardi denir.
3. Kalp Hipertrofisi: Zamanla kalp kasları, kalp hipertrofisi olarak bilinen değişikliklere uğrar. Bu, kalp kası hücrelerinin, yüksek kalp atış hızının neden olduğu artan iş yükünü karşılamak için genişlediği anlamına gelir. Kalp hipertrofisi başlangıçta kalbin artan ihtiyaçlara uyum sağlamasına yardımcı olabilirken, sürekli hipertrofi kalp kasını zayıflatabilir ve komplikasyonlara yol açabilir.
4. Atriyal Fibrilasyon: Kronik tirotoksikoz, kalbin üst odacıklarının (atriyum) atriyal fibrilasyon adı verilen anormal bir kalp ritmi geliştirmesine neden olabilir. Atriyal fibrilasyon, hızlı ve düzensiz kalp atışlarına neden olarak kalbin etkili bir şekilde kan pompalama etkinliğini azaltır.
5. Kalp Yetmezliği: Uzun süreli tirotoksikoz kalp yetmezliğine yol açabilir. Kalp kası uzun süre aşırı çalıştığında, sonunda zayıflayabilir ve kanı etkili bir şekilde pompalayamaz hale gelebilir. Bu durum nefes darlığı, yorgunluk ve bacaklarda şişlik gibi semptomlara yol açabilir.
Aşırı tiroksinin kronik salınımının genellikle Graves hastalığı veya toksik nodüler guatr gibi altta yatan tiroid rahatsızlıklarından kaynaklandığını unutmamak önemlidir. Tiroid bozukluğunun erken teşhisi ve tedavisi, tirotoksikozun kalp üzerindeki olumsuz etkilerini önlemek veya yönetmek için çok önemlidir.