Genetik faktörler: Graves hastalığının ailelerde geçme eğiliminde olması nedeniyle genetik bir bileşene sahip olduğu bilinmektedir. Ailesinde hastalık öyküsü olan kişilerin hastalığı kendilerinde geliştirme olasılığı daha yüksektir. Graves hastalığına yakalanma riskini artırabilecek belirli genler tespit edilmiştir, ancak ilgili spesifik genetik mekanizmalar henüz tam olarak anlaşılamamıştır.
Çevresel faktörler: Çeşitli çevresel faktörler Graves hastalığı riskinin artmasıyla ilişkilendirilmiştir. Bunlar şunları içerir:
- Sigara içmek: Sigara içmek Graves hastalığı için en güçlü çevresel risk faktörlerinden biridir. Sigara içmek tiroid bezine zarar verir ve normal işleyişini bozarak hastalığın gelişme olasılığını artırır.
- Stres: Şiddetli veya uzun süreli stres, genetik olarak bu duruma yatkın olan bazı bireylerde Graves hastalığını tetikleyebilir. Stres, bağışıklık sisteminin normal dengesini bozarak tiroid hormonlarının aşırı üretimine yol açabilir.
- Belirli kimyasallara maruz kalma: Bazı ilaçlar ve endüstriyel kimyasallar da dahil olmak üzere bazı kimyasallar, Graves hastalığına yakalanma riskinin artmasıyla ilişkilendirilmiştir. Örneğin, bir anti-tiroid ilacı olan propiltiyoürasile maruz kalma, Graves hastalığına yakalanma riskinin daha yüksek olmasıyla ilişkilendirilmiştir.
- İyot eksikliği: İyot, tiroid hormonlarının üretimi için gerekli bir mineraldir. Şiddetli iyot eksikliği tiroid bezinin aşırı uyarılmasına yol açarak Graves hastalığına neden olabilir.
Bağışıklık sistemi işlev bozukluğu: Graves hastalığı bir otoimmün bozukluktur; bu, bağışıklık sisteminin anormal tepkisini içerdiği anlamına gelir. Graves hastalığında bağışıklık sistemi yanlışlıkla tiroid bezindeki TSH reseptörlerine bağlanan ve onları uyaran antikorlar üretir. Bu, tiroid hormonlarının aşırı üretimine yol açarak hastalığın semptomlarına neden olur.
Bu faktörlerin Graves hastalığına yakalanma riskini artırabilse de doğrudan hastalığa neden olmadıklarını unutmamak önemlidir. Graves hastalığı, muhtemelen bozukluğun gelişimini tetiklemek için birlikte çalışan genetik, çevresel ve bağışıklık sistemi faktörlerinin bir kombinasyonunu içeren karmaşık bir durumdur.