1. Tıbbi Model: Bu görüş AS'yi tanı ve tedavi gerektiren tıbbi bir durum olarak kabul etmektedir. AS'li kişiler sosyal etkileşimlerde ve iletişimde zorluk yaşayabilir ve tekrarlayan veya kısıtlı davranışlar sergileyebilir. Bu model AS'nin semptomlarına ve zorluklarına odaklanmakta ve bu zorluklara yönelik müdahaleler geliştirmeyi amaçlamaktadır.
2. Sosyal Model: Bu görüş, AS'li bireylerin karşılaştığı zorluklara katkıda bulunan sosyal ve çevresel faktörleri vurgulamaktadır. AS'li kişiler için hastalığın kendisinden ziyade toplumun beklenti ve taleplerinin engeller ve zorluklar yaratabileceğini savunuyor. Bu model, eğitim, istihdam ve sosyal ortamlarda konaklama ve destek sağlamak gibi sosyal değişim ve katılımı savunur.
3. Nöroçeşitlilik Hareketi: Bu hareket AS'yi bir bozukluktan ziyade insan nöroçeşitliliğinin doğal bir varyasyonu olarak görüyor. Taraftarlar, AS'li bireylerin benzersiz güçlerinden ve topluma katkılarından dolayı kutlanması gerektiğini ve onların farklılıklarına uyum sağlamak ve onları kucaklamak için çaba gösterilmesi gerektiğini savunuyorlar.
4. Kişisel Deneyimler: AS'li bireylerin bu durumla ilgili kendilerine özgü deneyimleri ve bakış açıları vardır. Bazıları nöroçeşitlilik hareketini benimseyebilir ve AS'yi kimliklerinin olumlu bir yönü olarak görebilir, bazıları ise tıbbi modeli daha fazla tanımlayabilir ve karşılaştıkları zorluklar için destek arayabilir.
5. Stereotipler ve Damgalama: Ne yazık ki AS, AS'li tüm bireylerin sosyal olarak garip olduğu, empatiden yoksun olduğu veya tatmin edici bir yaşam sürdüremediği fikri gibi stereotipler ve damgalamayla ilişkilendirilebilir. Bu stereotipler ayrımcılığa ve sosyal izolasyona katkıda bulunabilir.
AS hakkında tek ve kesin bir görüşün bulunmadığını ve görüşlerin bireyler, profesyoneller ve topluluklar arasında büyük farklılıklar gösterebileceğini belirtmek önemlidir. AS hakkındaki tartışmalara saygıyla, hassasiyetle ve bu durumdan etkilenenlerin farklı deneyimlerini ve bakış açılarını anlayarak yaklaşmak çok önemlidir.