Her zaman sporun coşkusunu ve doğayla kucaklaşmayı seven, aktif ve sağlıklı bir insandım. Ama kaderin benim için farklı bir planı vardı. 30'lu yaşlarımın başında vücudumda hafif değişiklikler fark etmeye başladım; geçmeyen bir yorgunluk ve kaybolmayı reddeden eklem ağrıları. Başlangıçta bunu hayatın yoğunluğu, iş, aile ve tutkularım arasında hokkabazlık yapmanın bir sonucu olarak görmezden geldim. Ancak semptomlar yoğunlaştıkça onları daha fazla görmezden gelemeyeceğimi biliyordum.
Doktorun teşhisi birdenbire aklıma geldi:lupus. Vücudun bağışıklık sistemini tahrip eden kronik bir otoimmün hastalık olan lupus, sıradan günleri çetin bir mücadeleye dönüştürebilecek, öngörülemez bir yapıya sahiptir. Bazen yorgunluk o kadar zayıflatıcı hale gelir ki, küçük görevler bile aşılamaz görünür; eklem ağrıları şiddetlenir ve en basit hareketleri bile dayanılmaz hale getirir. Ancak lupusta görünenden daha fazlası var.
Lupus'un fiziksel bedelinin ötesinde duygusal bir bedeli de var; beni bağlayan görünmez zincirlere karşı amansız bir savaş. Korku ve hayal kırıklığının beni yutmakla tehdit ettiği, belirsiz bir geleceğin gerçekliğinin kalbime ağır bastığı günler oluyor. Ancak bu kargaşanın ortasında, beni ayakta tutan bir umut ışığı, itici bir güç keşfettim:sevdiklerimin desteği ve savaşçı arkadaşlarımdan oluşan bir topluluk.
Partnerim ve ailem, sevgi ve anlayışlarından ödün vermeden benim güç direğim oldular. Ne kadar küçük olursa olsun, zayıf yönlerimi kucakladılar ve zaferlerimi kutladılar. Ve bir de lupus savaşçıları topluluğu var, bu hastalığın gelgitlerini anlayan ilham verici bireylerden oluşan bir ağ. Onların hikayeleri, dayanıklılıkları ve sarsılmaz ruhları bana yalnız olmadığımı sürekli hatırlatıyor.
Zamanla lupusun sadece savaşılacak bir hastalık olmadığını fark ettim; bu bir kendini keşfetme ve kişisel gelişim yolculuğudur. Bu bana dayanıklılığın gerçek anlamını, her anın kıymetini bilmenin önemini ve hayallerimi asla gözden kaçırmadan sınırlarımı kucaklamanın güzelliğini öğreten bir yol.
Her gün kararlılıkla silahlanmış olarak yükseliyorum ve lupusun getirebileceği öngörülemeyen fırtınalarla yüzleşiyorum. Destek sistemime duyduğum sevgi ve lupus savaşçısı topluluğundan aldığım güçle, bu yolculuğu her gün bir gün sürdürüyorum. Ve tüm bunlar olurken kendime, en karanlık günlerde bile her zaman bir umut, ilerlemeye devam etmek için bir neden olduğunu hatırlatıyorum.