Doğrudan İletişim :En yaygın bulaşma yolu, enfekte bir atla doğrudan temastır. Enfekte bir at öksürdüğünde, hapşırdığında veya homurdandığında, yakındaki atların soluyabileceği virüsü içeren damlacıklar yayar.
Dolaylı İletişim :Atlar ayrıca virüsle kontamine olmuş eşyalar veya yüzeylerle dolaylı temas yoluyla da gribe yakalanabilir. Buna eyerler, dizginler, bakım aletleri ve giysiler gibi paylaşılan ekipmanlar da dahildir. Virüs bu yüzeylerde birkaç saat hatta günlerce hayatta kalabiliyor ve bu da bulaşma riskini artırıyor.
Yakınlık :Birlikte barındırılan veya antrenman seansları, yarışmalar veya arazi gezileri gibi grup aktivitelerine katılan atların, enfekte atlarla veya kontamine yüzeylerle temas etme olasılığının artması nedeniyle gribe yakalanma riski daha yüksektir.
Havadan Bulaşma :Bazı durumlarda virüs, özellikle havalandırmanın yetersiz olduğu alanlarda veya öksürme veya hapşırma gibi yoğun solunum aktiviteleri sırasında kısa mesafelerde hava yoluyla bulaşabilir. Ancak bu bulaşma şekli, doğrudan veya dolaylı temasla karşılaştırıldığında daha az yaygındır.
Kuluçka Dönemi :Virüse maruz kaldıktan sonra semptomların ortaya çıkması genellikle iki ila beş gün sürer. Bu kuluçka dönemi sırasında, enfekte atlar, henüz herhangi bir klinik hastalık belirtisi göstermemiş olsalar bile, virüsü saçabilir ve başkalarına aktarabilirler.
At gribi virüsü suşlarının gelişebileceğini ve yeni suşların veya varyantların ortaya çıkmasına yol açabileceğini unutmamak önemlidir. Salgın riskini en aza indirmek ve atları gripten korumak için düzenli aşılama programları ve biyogüvenlik önlemleri şarttır.