Palpasyon sırasında uygulanan basınç :Radyal artere veya karotid artere çok fazla basınç uygulanması nabız hızını değiştirebilir. Çok sert basmak nabızda yapay bir yavaşlama yaratabilir, çok az basmak ise nabzın doğru şekilde hissedilmesini zorlaştırabilir.
Düzensiz kalp ritimleri :Bir kişinin atriyal fibrilasyon gibi düzensiz bir kalp ritmi (aritmi) varsa, kalp atış hızını palpasyonla doğru bir şekilde ölçmek daha zor olabilir. Bunun nedeni, kalp atışları arasındaki aralığın tutarsız olabilmesi ve nabzın doğru şekilde sayılmasını zorlaştırabilmesidir.
Palpasyonun yeri :Nabzın bilek (radyal arter) veya boyun (karotid arter) gibi farklı yerlerde palpe edilmesi biraz farklı sonuçlar verebilir. Nabız hızı bu konumlar arasında biraz farklılık gösterebilir, bu nedenle ölçümü yaptığınız yerde tutarlı olmanız önemlidir.
Nabız açığı :Bilekten sayılan kalp atış hızının, stetoskop kullanılarak kalpten sayılan kalp atış hızından düşük olması durumunda nabız eksikliği oluşur. Bu fark, periferik arterlerdeki zayıf veya tutarsız nabızlardan kaynaklanıyor olabilir ve bu da bazı kalp atışlarının bilekten hissedilememesine neden olabilir. Bu, gerçek kalp atış hızının eksik tahmin edilmesine yol açabilir.
Dış faktörler :Stres, anksiyete, egzersiz, ateş ve bazı ilaçlar gibi durumlar kalp atış hızının dalgalanmasına neden olarak palpasyonun doğruluğunu etkileyebilir.
Kan basıncındaki değişiklikler :Yüksek veya düşük kan basıncı, nabzın yoğunluğunu ve netliğini potansiyel olarak etkileyerek kalp atış hızının doğru şekilde ayırt edilmesini zorlaştırabilir.
Ek olarak, kan damarı anatomisindeki bireysel farklılıklar ve palpasyonu gerçekleştiren kişinin beceri düzeyi, potansiyel yanlışlıklara katkıda bulunabilir. Hataları en aza indirmek için, hassas kalp atış hızı ölçümlerinin kritik olduğu veya kalp atışında önemli bir düzensizliğin olduğu durumlarda nabız oksimetresi veya stetoskop (oskültasyon yöntemi) gibi iyi kalibre edilmiş bir elektronik cihazın kullanılması önerilir.