1. Besin Değişimi: Plasenta, anne ve fetusun dolaşım sistemleri arasında besin alışverişi için bir köprü görevi görür. Annenin kan dolaşımındaki oksijen ve gerekli besinler plasentadan geçerek fetüsün dolaşım sistemine geçerek fetusa büyüme ve gelişme için gerekli yapı taşlarını sağlar.
2. Atıkların Giderilmesi: Plasenta ayrıca atık ürünler için bir filtre görevi görür. Fetusun ürettiği karbondioksit ve diğer atık ürünler plasenta yoluyla anne dolaşımına geri taşınır ve sonunda annenin böbrekleri tarafından atılır.
3. Hormon Üretimi: Plasenta, hamileliğin sürdürülmesi için çok önemli olan çeşitli hormonlar üretir. Bu hormonlar şunları içerir:
- İnsan Koryonik Gonadotropini (hCG):hCG, progesteron üreten korpus luteumun korunmasından sorumludur.
- Progesteron:Progesteron, rahim zarının kalınlaşması ve bakımı için gereklidir ve hamilelik sırasında kasılmaları önler.
- Östrojen:Hamilelikte artan miktarlarda üretilen östrojen, üreme organlarının büyüme ve gelişmesinin yanı sıra hamileliğe bağlı diğer değişikliklerde de rol oynar.
- İnsan plasental laktojeni (hPL):hPL, hamilelik sırasında annenin metabolizmasını düzenler ve doğumdan sonra süt üretimi için göğüs gelişimini destekler.
4. Fiziksel Bariyer: Plasenta, gelişen fetüsü zararlı maddelerden ve enfeksiyonlardan koruyan fiziksel bir bariyer görevi görür. Belirli toksinleri, bakterileri ve virüsleri filtreleyip fetusa ulaşmasını önleyerek gelişim için nispeten steril bir ortam sağlar.
5. Destek ve Yastıklama: Plasenta gelişmekte olan fetüse yapısal destek ve yastıklama sağlar. Dış basıncın fetüsü etkilemesini önlemeye yardımcı olur ve fetüsü çevreleyen ve koruyan amniyotik sıvının korunmasına katkıda bulunur.
Genel olarak plasenta, hamilelik sırasında fetüsün uygun şekilde büyümesini, gelişmesini ve korunmasını sağlamada hayati bir rol oynayan dikkat çekici ve karmaşık bir organdır. Besin değişimi, atıkların uzaklaştırılması, hormon üretimi, fiziksel bariyer ve destekteki işlevleri, hem annenin hem de gelişmekte olan fetüsün başarısı ve refahı için çok önemlidir.