İşte hastalığın ne kadar kötü olabileceğine dair bazı örnekler:
Hafif hastalıklar burun akıntısı, boğaz ağrısı veya hafif ateş gibi semptomlara neden olabilir. Bu belirtiler genellikle kısa sürelidir ve sağlık açısından ciddi bir tehdit oluşturmaz. Hafif hastalıklara örnek olarak soğuk algınlığı, grip ve mevsimsel alerjiler verilebilir.
Orta dereceli hastalıklar daha şiddetli semptomlara neden olabilir ve günlük aktiviteleri bozabilir. Bu hastalıklar tıbbi tedavi gerektirebilir ancak genellikle hayati tehlike oluşturmazlar. Orta dereceli hastalıklara örnek olarak zatürre, bronşit ve idrar yolu enfeksiyonları verilebilir.
Ciddi hastalıklar yaşamı tehdit edici olabilir ve acil tıbbi müdahale gerektirebilir. Bu hastalıklar doku ve organlarda büyük hasarlara yol açabildiği gibi sepsis, organ yetmezliği ve ölüm gibi komplikasyonlara da yol açabilmektedir. Ciddi hastalıklara örnek olarak Ebola, sarıhumma ve şiddetli akut solunum sendromu (SARS) verilebilir.
Kronik hastalıklar tedavi edilemeyen ve sürekli yönetim gerektiren uzun vadeli durumlardır. Bu hastalıklar kişinin hayatını hemen tehdit etmeyebilir ancak zamanla önemli sağlık sorunlarına ve sakatlıklara neden olabilir. Kronik hastalıklara örnek olarak diyabet, kalp hastalığı ve kanser verilebilir.
Bir hastalığın şiddetinin aynı kategoride bile büyük ölçüde değişebileceğini unutmamak önemlidir. Örneğin, bazı grip türleri hafif seyrederken bazıları ciddi hastalıklara ve ölüme neden olabiliyor. Benzer şekilde, bazı kanser vakaları yüksek oranda tedavi edilebilirken, diğerleri daha agresif ve yönetilmesi zor olabilir.
Genel olarak hastalığı önlemenin ve yönetmenin en iyi yolu, uygun hijyen, düzenli egzersiz ve dengeli beslenme gibi sağlıklı yaşam tarzı alışkanlıklarının bir kombinasyonu ve gerektiğinde zamanında tıbbi bakım istemektir.