Arkeolojik kanıtlar, tüberkülozun insan popülasyonlarında binlerce yıldır var olduğunu gösteriyor. Mısır, Yunanistan ve Amerika kıtasındakiler de dahil olmak üzere eski uygarlıklara ait iskelet kalıntılarında tüberküloz enfeksiyonu belirtileri görülüyor. Tüberkülozun en eski yazılı kayıtlarından bazıları, doktorların tüberküloza benzer semptomları tanımladığı eski Hindistan ve Çin'den gelmektedir.
Tüberkülozun, sığırları ve diğer hayvanları enfekte eden bir sığır *Mycobacterium tuberculosis* türünden kaynaklandığına inanılmaktadır. Zamanla bu suş gelişti ve muhtemelen enfekte hayvanlarla yakın temas veya kontamine süt tüketimi yoluyla insanları enfekte edebilir hale geldi.
Tüberkülozun yayılması, eski ve orta çağlarda dünyanın birçok yerinde nüfus artışı, kentleşme ve sanitasyon eksikliği gibi faktörlerden büyük ölçüde etkilenmiştir. Kalabalık yaşam koşulları ve kötü hijyen, hastalığın topluluk içinde hızla yayılmasına neden oldu. Ayrıca ticaret ve seyahatin artması, tüberkülozun farklı bölge ve kıtalara yayılmasını kolaylaştırdı.
1800'lü yıllarda TB, Avrupa ve Kuzey Amerika'da önemli bir halk sağlığı sorunu haline geldi. Aşırı kalabalık şehirler ve kötü yaşam koşulları, hastalığın yüksek prevalansına katkıda bulundu. Bununla birlikte, X-ışını makinesi gibi yeni teşhis araçlarının geliştirilmesi ve iyileştirilmiş sanitasyon önlemleri, bu bölgelerde TB vakalarının azaltılmasına yardımcı oldu.
Bu ilerlemelere rağmen TB, 20. yüzyıl boyunca küresel bir sağlık sorunu olmaya devam etti. 20. yüzyılın ortalarında streptomisin ve izoniazid gibi etkili antibiyotik tedavilerinin keşfi, tüberküloz hastalarının sonuçlarını önemli ölçüde iyileştirdi. Ancak son yıllarda ilaca dirençli *Mycobacterium tuberculosis* türlerinin ortaya çıkışı, tüberkülozla mücadelede yeni zorluklar ortaya çıkardı.
Özetle tüberkülozun binlerce yıl öncesine uzanan uzun ve karmaşık bir geçmişi vardır. Kökeninin, zamanla insanları enfekte edecek şekilde evrimleşen bir sığır *Mycobacterium tuberculosis* türüyle bağlantılı olduğuna inanılıyor. Tüberkülozun yayılması nüfus artışı, kentleşme ve hijyen eksikliği gibi faktörlerden etkilenmiştir. Tüberkülozla mücadelede önemli ilerlemeler kaydedilmiş olsa da, ilaca dirençli türlerin ortaya çıkışı, hastalığın ortadan kaldırılmasına yönelik küresel çabalarda zorluk yaratmaya devam ediyor.