1. Refleks eylemleri: Omurilik ve sinirler, bilinçli düşüncenin katılımı olmadan hızlı, istemsiz refleks eylemlerini kolaylaştırabilir. Örneğin, patellar refleks (diz refleksi), dizin altındaki patellar tendona vurulduğunda alt bacağın öne doğru tekme atmasına neden olarak eklemin ani zorlanma veya yaralanmadan korunmasına yardımcı olduğunda meydana gelir.
2. Otonom işlevler: Omurilik ve sinirler kalp atış hızı, sindirim, solunum ve kan basıncı gibi çeşitli otonomik fonksiyonları kontrol eder. Bu işlevler bilinçli bir dikkat gerektirmeden otomatik olarak çalışarak vücudun yaşamsal süreçlerinin sorunsuz devam etmesini sağlar.
3. Motor kontrolü: Omurilik ve sinirler kas hareketlerini koordine etmede ve dengeyi korumada çok önemli bir rol oynar. Omurga refleksleri uygun duruşun korunmasına, kas tonusunun ayarlanmasına ve koordineli hareketin sağlanmasına katkıda bulunur.
4. Duyusal işleme: Vücuttan gelen duyusal bilgiler omurilik ve sinirler aracılığıyla beyne iletilir. Buna dokunma, ağrı, sıcaklık ve propriyosepsiyon (vücut pozisyonunun farkındalığı) gibi duyular da dahildir. Omurilik, bu duyusal bilgilerin bir kısmını yerel düzeyde işler, hızlı yanıtları veya refleksleri mümkün kılar ve daha sonraki işlemler için beyne iletir.
5. Omurilik yaralanmasının dayanıklılığı: Omuriliğin bilinç seviyesinin altında çalışabilme yeteneği, omurilik yaralanması vakalarında özellikle avantajlı olabilir. Bazı işlevler hala yaralanma seviyesinin altında korunabilir ve bu da bireylerin bu bölgelerde belirli refleksleri, motor kontrolü ve duyusal algıyı korumalarına olanak tanır.
Bu avantajlar, temel fizyolojik süreçlerin koordine edilmesinde ve doğrudan bilinçli kontrol olmasa bile çeşitli uyaranlara karşı hızlı, koruyucu yanıtların sağlanmasında omurilik ve sinirlerin önemini vurgulamaktadır.