Tiroid nodülleri yaygındır ve nüfusun %50'sine kadar ortaya çıkabilir. Tiroid nodüllerinin çoğunluğu iyi huyludur ancak küçük bir yüzdesi kanserli olabilir. Heterojen hipervasküler tiroid nodüllerinin kanserli olma olasılığı, homojen (tekdüze) hipovasküler nodüllere göre daha yüksektir, ancak heterojen hipervasküler nodüldeki genel kanser riski hala nispeten düşüktür.
Heterojen hipervasküler tiroid nodülünün değerlendirilmesi ve tedavisi tipik olarak birkaç adımı içerir:
1. Ultrason: Ultrason genellikle tiroid nodüllerini değerlendirmek için kullanılan ilk görüntüleme çalışmasıdır. Ekojenitesi ve vaskülaritesi de dahil olmak üzere nodülün boyutu, şekli ve iç özellikleri hakkında bilgi sağlayabilir.
2. İnce iğne aspirasyonu (İİA): Nodülün ultrasonda heterojenite, hipervaskülarite veya diğer ilgili özellikler gibi şüpheli özellikleri varsa ince iğne aspirasyon biyopsisi önerilebilir. Bu, mikroskop altında incelenmek üzere nodülden hücrelerin çıkarılması için ince bir iğnenin kullanılmasını içerir.
3. Tiroid fonksiyon testleri: Tiroid fonksiyon testleri, tiroid bezinin genel fonksiyonunun değerlendirilmesine yardımcı olabilir ve nodüle katkıda bulunabilecek altta yatan tiroid durumlarını dışlayabilir.
4. Ek görüntüleme çalışmaları: Bazı durumlarda, özellikle kanser olasılığı konusunda endişe varsa, nodül ve çevre yapıların daha ayrıntılı değerlendirilmesi için CT taraması veya manyetik rezonans görüntüleme (MRI) gibi ek görüntüleme çalışmaları önerilebilir.
5. Çok disiplinli tartışma: Karmaşık veya belirsiz vakalar, en iyi yönetim yaklaşımını belirlemek için tiroid hastalığı, endokrinoloji ve cerrahi onkoloji uzmanlarının yer aldığı multidisipliner bir ekip toplantısında tartışılabilir.
Heterojen hipervasküler tiroid nodülünün spesifik tedavisi, FNA biyopsi sonuçları ve genel malignite riski de dahil olmak üzere değerlendirme sonuçlarına bağlıdır. Tedavi seçenekleri gözlem, ameliyat veya radyoaktif iyot tedavisini içerebilir.