1. Soya Özgü Transkripsiyon Faktörleri:
Kemik iliğinde lenfosit gelişiminin erken aşamalarında spesifik transkripsiyon faktörleri, B hücresi veya T hücresi soyunun belirlenmesinde çok önemli bir rol oynar. Bu transkripsiyon faktörleri progenitör hücrelerde eksprese edilir ve bunların B veya T hücrelerine farklılaşmasını sağlar.
- B hücresi taahhüdü: Transkripsiyon faktörü EBF1 (Erken B hücresi faktörü 1), B hücresi bağlılığı için gereklidir. B hücresine özgü genlerin ekspresyonunu başlatır ve B hücresi progenitörlerinin gelişimini destekler.
- T hücresi taahhüdü: Transkripsiyon faktörü GATA3 (GATA bağlayıcı protein 3), T hücresi bağlılığı için çok önemlidir. T hücresine özgü genlerin ekspresyonunu yönlendirir ve progenitör hücrelerin T hücrelerine farklılaşmasını yönlendirir.
2. Hücresel Etkileşimler:
Kemik iliği mikroçevresindeki diğer hücrelerle etkileşimler de lenfositlerin gelişimini etkiler. Stromal hücreler, makrofajlar ve dendritik hücreler, progenitör hücrelerin B hücrelerine veya T hücrelerine farklılaşmasını destekleyen sinyaller sağlar.
- B hücresi gelişimi: Kemik iliğindeki stromal hücreler, B hücresi progenitörlerinin hayatta kalmasını, çoğalmasını ve farklılaşmasını destekleyen interlökin-7 (IL-7) gibi sitokinler üretir.
- T hücresi gelişimi: Timik stromal hücreler, T hücrelerinin olgunlaşması ve seçimi için gerekli sinyalleri sağlayarak T hücresi gelişiminde kritik bir rol oynar.
3. Sinyal İletim Yolları:
Sitokinlere ve diğer uyaranlara yanıt olarak çeşitli sinyal yollarının aktivasyonu, lenfositlerin soy bağlılığını daha da etkiler.
- B hücresi gelişimi: B hücresi reseptörü (BCR) sinyallemesine yanıt olarak Bruton tirozin kinaz (BTK) yolunun aktivasyonu, B hücresi gelişimi ve işlevi için gereklidir.
- T hücresi gelişimi: T hücresi reseptörü (TCR) ve yardımcı uyarıcı moleküller tarafından tetiklenen sinyal yolları, T hücresi aktivasyonu, farklılaşması ve seçiminde çok önemli bir rol oynar.
B ve T hücrelerinin gelişiminin sıkı bir şekilde düzenlenen bir süreç olduğunu ve bu soylar arasındaki dengeyi kontrol eden kesin mekanizmaların genetik, hücresel ve moleküler faktörlerin karmaşık bir etkileşimini içerdiğini belirtmek önemlidir.