Bu faktörler genel olarak iki ana kategoriye ayrılabilir:
1. Değiştirilemeyen Hazırlayıcı Faktörler:
- Yaş: Kanser riski genellikle yaşla birlikte artar. Hücreler yaşamımız boyunca tekrarlanan bölünme ve replikasyon döngülerine maruz kaldıkça, DNA hasarı ve mutasyon olasılığı birikerek kansere yakalanma riskini artırır.
- Genetik: Bazı bireyler, kendilerini belirli kanser türlerine yatkın hale getiren genetik mutasyonları miras alır. Bu mutasyonlar her iki ebeveynden de kalıtsal olabilir ve meme kanseri (BRCA1 ve BRCA2 mutasyonları) veya kolon kanseri (Lynch sendromu) gibi spesifik kanserlerin riskini önemli ölçüde artırabilir.
- Aile Geçmişi: Belirli kanser türlerine sahip yakın bir akrabaya sahip olmak (ebeveyn veya kardeş gibi birinci derece akraba), benzer kanserlere yakalanma riskini artırabilir. Bu potansiyel bir genetik yatkınlığı akla getiriyor.
2. Değiştirilebilir Hazırlayıcı Faktörler:
- Tütün Dumanı: Sigara, puro veya pipo içmek akciğer kanseri, baş ve boyun kanserleri ve mesane kanseri dahil olmak üzere çeşitli kanser türleri için önemli bir risk faktörüdür. Tütün dumanında bulunan kanserojenler DNA'ya zarar verir ve kanser gelişimine katkıda bulunur.
- Alkol Tüketimi: Aşırı alkol alımı karaciğer kanseri, yemek borusu kanseri ve meme kanseri gibi bazı kanser türlerinin riskini artırabilir. Alkol hücresel hasara neden olabilir, DNA onarım mekanizmalarını bozabilir ve iltihaplanmaya katkıda bulunabilir; bunların tümü kanser oluşumunu teşvik edebilir.
- Diyet ve Beslenme: Kötü beslenme seçimleri ve beslenme yetersizlikleri kanser riskini artırabilir. İşlenmiş etler, kırmızı etler, rafine karbonhidratlar açısından yüksek, meyve, sebze ve tam tahıllar açısından düşük bir beslenme, kolorektal kanser ve bazı mide-bağırsak kanserleri de dahil olmak üzere çeşitli kanser risklerinin artmasıyla ilişkilendirilmiştir.
- Obezite: Aşırı kilolu veya obez olmak; meme kanseri, endometriyal kanser ve kolorektal kanser dahil olmak üzere çeşitli kanser türlerinin yüksek riskine bağlıdır. Aşırı vücut yağı hormonal dengesizliklere, kronik inflamasyona ve insülin direncine yol açabilir ve bunların tümü kanser gelişimine katkıda bulunabilir.
- Ultraviyole (UV) Radyasyon: Güneşten veya yapay kaynaklardan (solaryum yatakları gibi) gelen UV radyasyonuna aşırı maruz kalmak cilt kanseri riskini önemli ölçüde artırabilir. UV radyasyonu cilt hücrelerindeki DNA'ya zarar verebilir, mutasyonlara ve kanserli tümörlerin oluşumuna yol açabilir.
- Enfeksiyonlar: Bazı kronik enfeksiyonlar kanser gelişimine katkıda bulunabilir. Örnekler arasında rahim ağzı kanseri ve bazı baş ve boyun kanserleriyle ilişkili insan papilloma virüsü (HPV) enfeksiyonunun yanı sıra karaciğer kanserine yol açabilen hepatit B ve hepatit C enfeksiyonları yer alır.
Bu faktörlerin kanser riskini artırabilse de, kişinin hastalığa yakalanacağını garanti etmediğini unutmamak önemlidir. Kanser, genetik yapı, yaşam tarzı seçimleri ve çevresel etkiler dahil olmak üzere çok sayıda faktörden etkilenen karmaşık bir hastalıktır. Predispozan faktörlerin anlaşılması, önleyici tedbirlere ve erken teşhise yardımcı olabilir ve bu da kanser hastaları için sonuçları önemli ölçüde iyileştirebilir.