* Seçim önyargısı: Bu durum, çalışma örneği ilgilenilen popülasyonu temsil etmediğinde ortaya çıkar. Örneğin, sigara içmenin sağlık üzerindeki etkilerini araştıran ve yalnızca sigara içenleri kapsayan bir araştırma, sigara içmenin risklerini olduğundan fazla tahmin edebilir, çünkü hiç sigara içmemiş kişiler çalışmaya dahil edilmemiştir.
* Bilgi yanlılığı: Bu, çalışma katılımcılarından toplanan bilgilerin yanlış veya eksik olması durumunda ortaya çıkar. Örneğin, yeni bir ilacın sağlık üzerindeki etkilerini inceleyen, kişilerin bildirdiği verilere dayanan bir araştırma, eğer katılımcılar ilaç kullanımlarını doğru bir şekilde hatırlayamıyorsa önyargılı olabilir.
* Kafa karıştırıcı: Bu, ilgiye maruz kalma dışındaki bir faktörün hem maruz kalma hem de sonuçla ilişkili olması durumunda ortaya çıkar. Örneğin, sigara içmeyi kontrol etmeyen hava kirliliğinin sağlık üzerindeki etkilerine ilişkin bir çalışma, sigara içmekle karıştırılabilir, çünkü sigara içmek hem hava kirliliğine maruz kalma hem de solunum sorunlarıyla ilişkilidir.
* Körleme eksikliğinden kaynaklanan önyargı: Bu, bir çalışmadaki katılımcılar veya araştırmacılar, katılımcıların hangi grupta olduğunu bildiğinde ortaya çıkar ve bu da taraflı sonuçlara yol açabilir. Örneğin, iki ilacın etkinliğini karşılaştıran bir çalışmada, eğer katılımcılar hangi ilacı kullandıklarını biliyorlarsa, aldıkları ilacın olumlu etkilerini, diğer ilacın ise olumsuz etkilerini bildirme olasılıkları daha yüksek olabilir.
* Ters nedensellik: Bu, sonuca neden olan riskten ziyade ilgilenilen sonucun maruz kalmaya neden olduğu durumlarda ortaya çıkar. Örneğin, obezite ile kalp hastalığı arasındaki ilişkiye ilişkin bir çalışma, kalp hastalığının obeziteye yol açabilmesi nedeniyle ters nedensellik nedeniyle taraflı olabilir.
Bunlar epidemiyolojik çalışmalarda ortaya çıkabilecek geçerliliğe yönelik tehditlerden sadece birkaçıdır. Bu tehditlerin farkında olmak ve çalışma sonuçları üzerindeki etkilerini en aza indirecek adımları atmak önemlidir.