Güvenlik bir tutumdur çünkü kendisinin ve başkalarının iyiliğini ön planda tutan ve zararı önlemek için sürekli olarak sorumlu davranışlar sergileyen bir zihniyet gerektirir. Önceden tanımlanmış politikalara bağlı kalmanın ötesine geçer ve bunun yerine yaşamın her alanında güvenlik bilinci ve karar alma konusunda proaktif bir yaklaşım geliştirir. Bu tutum, kişisel bağlılığı, pozitif çalışma kültürünü, risk tanımlamayı, detaylara dikkati ve sürekli dikkati kapsamakta olup, güvenlik odaklı bir düşünce yapısına ve eylemlere yol açmaktadır. Bireyler bu tür güvenlik odaklı tutumlar sergilediklerinde kendilerinin, meslektaşlarının, kuruluşların ve bir bütün olarak toplulukların güvenliğinin sağlanmasına aktif olarak katkıda bulunmuş olurlar. Güvenlik, düşünme ve hareket etme, davranışları şekillendirme ve sonuçta olayları en aza indiren ve genel refahı artıran olumlu bir güvenlik kültürü yaratma biçimlerine yerleşir. Bu nedenle güvenlik, yalnızca mevzuata bağlılık veya uyumluluktan ziyade dinamik bir tutum olarak en iyi şekilde algılanır ve geliştirilir.