1. Koruma: Göğüs kafesi, kalbi, akciğerleri, karaciğeri, dalağı ve göğüs boşluğundaki diğer hayati organları koruyan ve koruyan güçlü bir kemik muhafaza oluşturur. Bu koruma, kaza veya düşme gibi fiziksel darbe durumlarında iç organlara zarar verebilecek kuvvetleri emerek ve dağıtarak özellikle önemlidir.
2. Solunum Fonksiyonu: Kaburgalar nefes alma mekaniğinde kritik bir rol oynar. Göğüs kafesi nefes alma ve verme sırasında genişleyip büzülür ve havanın akciğerlere girip çıkmasını sağlar. Bu hareketlerden kaburgaları birbirine bağlayan interkostal kaslar sorumludur. Yeterli oksijen tedarikini sürdürmek ve karbondioksitin vücuttan uzaklaştırılması için uygun kaburga fonksiyonu önemlidir.
3. Destek ve Yapı: Kaburgalar göğüs duvarına yapısal destek sağlar ve şeklinin korunmasına yardımcı olur. Bu stabilite, doğru duruş için gereklidir ve aynı zamanda solunum ve dolaşım sistemlerinin işleyişine de yardımcı olur. Kaburgaların sert çerçevesi, hayati organların doğru pozisyonlarda tutulmasını ve düzgün çalışabilmeleri için yeterli alanın bulunmasını sağlamaya yardımcı olur.
4. Kas Eklentileri: Kaburgalara interkostal kaslar, diyafram ve karın kasları dahil olmak üzere çeşitli kaslar bağlanır. Bu eklentiler kasların koordineli bir şekilde çalışmasını sağlayarak nefes alma, öksürme ve diğer temel vücut hareketlerini sağlar.
5. Hematopoez: Kaburgaların içindeki kemik iliği, hematopoez süreci boyunca kırmızı ve beyaz kan hücrelerinin yanı sıra trombositleri de üretir. Bu kan bileşenleri sırasıyla oksijen taşınmasında, bağışıklık savunmasında ve kanın pıhtılaşmasında önemli roller oynar.
Genel olarak kaburgalar organları korumak, solunumu kolaylaştırmak, yapısal destek sağlamak, kas bağlantılarını desteklemek ve insanlarda kan üretimine katkıda bulunmak için hayati öneme sahiptir. Solunum, kardiyovasküler ve iskelet sistemlerinin düzgün çalışmasını sağlamak için diğer kemikler, kaslar ve dokularla birlikte çalışırlar.