Büyük ölçüde stabil olmanın, hastanın tamamen iyileştiği veya sağlık sorunlarından kurtulduğu anlamına gelmediğini unutmamak önemlidir. Bu sadece durumlarının gözlemlenen zaman dilimi içerisinde nispeten değişmeden kaldığını gösterir. Hastanın özel koşullarına bağlı olarak, altta yatan sağlık sorunlarını gidermek için yine de tıbbi tedavi, izleme veya ileri teşhis testlerine ihtiyaç duyulabilir.
Burada "ileri derecede stabil" teriminin tıbbi bağlamlarda nasıl kullanılabileceğine dair birkaç örnek verilmiştir:
- Kalp rahatsızlığı olan ve hastaneye yatırılan bir hasta, kalp hızı, kan basıncı ve oksijen seviyeleri gibi yaşamsal belirtileri normal aralıklarda kalırsa, ileri derecede stabil olarak tanımlanabilir.
- Ameliyat geçiren bir hastanın, ameliyat sonrası ağrıları iyi kontrol ediliyorsa ve önemli bir mide bulantısı veya kusma olmaksızın ağızdan alımı tolere edebiliyorsa, büyük ölçüde stabil olduğu kabul edilebilir.
- Diyabet veya artrit gibi kronik bir hastalığı olan bir hasta, semptomları iyi yönetilirse ve durumu önemli ölçüde ilerlememiş veya kötüleşmemişse, büyük ölçüde stabil kabul edilebilir.
Genel olarak "ileri düzeyde stabil" terimi, sağlık uzmanlarına, hastanın durumunda belirli bir süre boyunca herhangi bir önemli değişiklik olmadığını iletmenin kısa ve öz bir yolunu sağlar.