Bu açıklama, hastalıkları sıklıkla teşhis edilmesi, tedavi edilmesi ve iyileştirilmesi gereken ayrı varlıklar olarak ele alan geleneksel tıbbi modele meydan okuyor. Bunun yerine, her bireyin deneyiminin karmaşıklığını ve bireyselliğini kabul ederek sağlık ve hastalığa daha kapsamlı bir yaklaşım önerir.
İşte bu açıklamanın bazı yorumları ve sonuçları:
1. Hastalık öznel bir deneyimdir :Bu ifade, hastalık deneyiminin her kişiye özgü olduğunu ileri sürmektedir. Hastalık sadece biyolojik bir durum olmayıp aynı zamanda psikolojik, sosyal ve duygusal yönleri de içermektedir. Her insan hastalığı farklı algılayabilir ve ona farklı tepki verebilir.
2. Sadece hastalığa değil, kişiye odaklanın :Sağlık hizmeti sağlayıcıları, odak noktasını hastalıktan kişiye kaydırarak, bakıma daha bütünsel bir yaklaşım getirebilir ve yalnızca belirli bir hastalığın semptomlarını tedavi etmek yerine bireyin genel refahını hedefleyebilir.
3. Kişi merkezli bakım :Bu bakış açısı, sağlıkla ilgili kararların ve tedavilerin bireyle işbirliği içinde, tercihleri, değerleri ve benzersiz ihtiyaçları göz önünde bulundurularak alındığı hasta merkezli bakımı teşvik eder.
4. Bağlamın önemi :Bildiri, hastalığın sadece biyolojik bir olgu olmadığını, aynı zamanda sosyal, çevresel ve psikolojik faktörlerden de etkilendiğini kabul etmektedir. Yoksulluk, ayrımcılık, sağlık hizmetlerine erişim ve sosyal destek gibi faktörler de dahil olmak üzere hastalığın ortaya çıktığı bağlamı anlama ihtiyacını vurguluyor.
5. Bütünsel sağlık uygulamaları :Bu bakış açısı, zihin, beden ve ruhun bütünleşmesini ve yalnızca hastalığın değil, bireyin bütününün ele alınmasının önemini vurgulayan bütünsel sağlık uygulamalarıyla örtüşmektedir.
6. Geleneksel tıbba meydan okuma :Bu açıklama, genellikle belirli hastalıklara ve tedavilere odaklanan, hastalığın daha geniş bağlamını ve bireysel deneyimlerini göz ardı eden geleneksel tıbbi modellere meydan okuyor.
7. Güçlendirme ve kişisel bakım :Hastalığın sadece tıbbi bir durum değil aynı zamanda karmaşık bir deneyim olduğunun kabul edilmesiyle bu beyan, bireylere sağlıkları ve refahları konusunda daha fazla sorumluluk alma gücü vermektedir. Bireyin ihtiyaçlarına ve koşullarına göre uyarlanmış öz bakım ve öz yönetim stratejilerini teşvik eder.
Genel olarak, "hastalık yoktur, yalnızca hasta insanlar vardır" ifadesi, sağlık ve hastalığa bütünsel ve kişi merkezli bir yaklaşımın önemini vurgulayarak, her kişinin deneyiminin karmaşıklığını ve bireyselliğini kabul eder.