1. Bir dereceyi veya yoğunluğu ifade etmek için:
- "Elle est si belle!" - "O çok güzel!"
- "Il fait si chaud aujourd'hui." - "Bugün hava çok sıcak."
2. Bir açıklama veya gerekçe sunmak için:
- "Il ne veut pas venir, alors je vais y aller." - "Gelmek istemiyor, o yüzden gideceğim."
- "Je suis fatiguée, donc je vais me coucher." - "Yorgunum, o yüzden yatmaya gidiyorum."
3. Bir sonucu veya sonucu belirtmek için:
- "J'ai oublié mes clés, donc je ne peux pas entrer." - "Anahtarımı unuttum, o yüzden içeri giremiyorum."
- "Il a travaillé dur, alors il a réussi." - "Çok çalıştı, bu yüzden başardı."
4. Bir ifadeyi vurgulamak için:
- "Mais oui, c'est vrai!" - "Ama evet, bu doğru!"
- "Je suis sûr qu'il va réussir!" - "Başarılı olacağına eminim!"
5. Dolgu sözcüğü olarak:
- "Eh, je ne sais pas." - "Hımm, bilmiyorum."
- "Tu veux, tür, sortir avec moi?" - "Benimle çıkmak ister misin?"
Fransızca'daki en uygun çevirisini belirlemek için İngilizce'de "so" sözcüğünün kullanıldığı özel bağlamı dikkate almak önemlidir.