Atasözü, hastalıklı bir zihnin, fiziksel bir hastalıktan daha zararlı sonuçlara yol açabileceğini öne sürer. "Son Yaprak"ta Johnsy'nin düşen yapraklara olan korkusu ve takıntısı, umudunu yitirip sağlığı kötüleştikçe kendi kendini gerçekleştiren bir kehanete dönüşür. Zayıflamış zihinsel durumu, vücudunun hastalıkla etkili bir şekilde savaşmasını engelliyor, bu da atasözünün iddiasını gösteriyor.
Hikaye aynı zamanda sağlıklı bir zihniyetin iyileşme ve iyileşme üzerindeki olumlu etkisini de gösteriyor. Aynı binada yaşayan yaşlı bir sanatçı olan Behrman, Johnsy'nin penceresinin dışındaki duvara sahte bir yaprak çizerek onu son yaprağın hala orada olduğunu düşünmesi için kandırır. Bu nezaket eylemi ve bunun sonucunda Johnsy'nin zihinsel durumundaki iyileşme, atasözünün tersini gösteriyor:Sağlıklı bir zihin, hastalığın üstesinden gelmeye katkıda bulunabilir.
Hikaye, Johnsy ve Behrman karakterleri aracılığıyla zihinsel ve fiziksel sağlık arasındaki karmaşık etkileşimi araştırıyor ve zorlu zamanlarda olumlu bir bakış açısı sürdürmenin önemini vurguluyor. "Son Yaprak", atasözünde özetlenen gerçeğin altını çizerek, zihinsel durumumuzun genel refahımızı önemli ölçüde etkileyebileceğini hatırlatır.