Düşük doğum ağırlığı: Demir, bebeğe oksijen taşıyan kırmızı kan hücrelerinin üretimi için gereklidir. Annenin demir düzeyi düşükse bebek yeterli oksijen ve besin alamayabilir ve bu da düşük doğum ağırlığına yol açabilir.
Erken doğum: Düşük demir seviyeleri, bir bebeğin 37. gebelik haftasından önce doğması anlamına gelen erken doğum riskinin artmasıyla ilişkilendirilmiştir. Prematüre bebeklerin çeşitli sağlık sorunları olabilir ve özel tıbbi bakıma ihtiyaç duyabilirler.
Nörolojik gelişim: Demir, bebeğin beyin ve sinir sisteminin gelişiminde çok önemli bir rol oynar. Düşük demir seviyeleri bilişsel gelişimi etkileyerek öğrenme, hafıza ve dikkat sorunlarına yol açabilir.
Bebekte demir eksikliği anemisi: Düşük demir seviyesine sahip annelerden doğan bebeklerde, vücudun yeterli miktarda sağlıklı kırmızı kan hücresine sahip olmadığı bir durum olan demir eksikliği anemisine yakalanma riski yüksektir. Anemi, yorgunluk, halsizlik ve soluk cilt gibi semptomlara neden olabilir.
Zayıf bağışıklık fonksiyonu: Demir, bağışıklık sisteminin düzgün çalışması için önemlidir. Düşük demir seviyeleri bebeği enfeksiyonlara karşı daha duyarlı hale getirebilir.
Hamilelik sırasında düşük demir düzeyleriyle ilişkili potansiyel riskler göz önüne alındığında, hamile kadınların diyetlerinden yeterli miktarda demir almaları önemlidir. Demir açısından zengin gıdalar arasında kırmızı et, kümes hayvanları, balık, fasulye, mercimek, ıspanak ve demirle zenginleştirilmiş tahıllar bulunur. Hamile kadınların günlük demir gereksinimlerini karşıladıklarından emin olmak için sağlık hizmeti sağlayıcılarının önerdiği şekilde demir takviyeleri almaları da gerekebilir. Düzenli doğum öncesi bakım ve izleme, hem annenin hem de bebeğin sağlığını ve refahını destekleyerek demir eksikliğinin belirlenmesine ve giderilmesine yardımcı olabilir.