Amniyotik sıvıyla ilgili bazı önemli hususlar şunlardır:
Hacim: Amniyotik sıvının hacmi hamilelik sırasında sürekli artar. Erken evrelerde küçük bir miktarla başlar ve 34 ila 36. gebelik haftaları arasında yavaş yavaş zirveye ulaşır. Zirve noktasında yaklaşık 800 ila 1200 mililitre (mL) amniyotik sıvı bulunabilir.
Bileşim: Amniyotik sıvı, su, elektrolitler, proteinler, karbonhidratlar, hormonlar ve fetal hücreler dahil olmak üzere çeşitli bileşenlerden oluşur. Bu bileşenler gelişmekte olan fetüs için gerekli besinleri ve büyüme faktörlerini sağlar.
İşlevler:
* Yastıklama: Amniyotik sıvı koruyucu bir yastık görevi görür ve fetüsü fiziksel darbelerden veya yaralanmalardan korur.
* Sıcaklık düzenlemesi: Rahim ortamında nispeten sabit bir sıcaklığın korunmasına yardımcı olarak fetal gelişim için en uygun koşulları sağlar.
* Hareket: Fetüsün hareket etmesine ve kas-iskelet sistemini geliştirmesine olanak tanıyan sıvı dolu bir alan sağlar.
* Enfeksiyonun önlenmesi: Amniyotik sıvı, enfeksiyonların fetüse ulaşmasını önlemede rol oynayan maddeler içerir.
* Solunum sistemi gelişimi: Gebeliğin sonlarında fetüs, küçük miktarlarda amniyotik sıvıyı alıp vererek solunum hareketleri uygular ve bu da solunum sisteminin gelişmesine katkıda bulunur.
Amniyotik Sıvı Anormallikleri:
Belirli koşullar altında amniyotik sıvının miktarı ya çok yüksek (polihidramnios) ya da çok düşük (oligohidramnios) olabilir. Normal aralıktan bu sapmalar, altta yatan tıbbi durumların göstergesi olabilir ve bir sağlık uzmanı tarafından değerlendirilmeyi gerektirebilir.
Genel olarak, rahimde amniyotik sıvının varlığı, hamilelik sırasında fetüsün sağlığı ve gelişimi için gereklidir.