1. İlahi Ceza: Londra'daki pek çok insan vebayı, günahlarına karşılık ilahi bir ceza olarak görüyordu. Tanrı'nın bu hastalığı kendilerini ahlaki başarısızlıkları, eksiklikleri ve dini öğretilere itaatsizlikleri nedeniyle cezalandırmak için kullandığına inanıyorlardı. Bu yorum, Tanrı'yı yatıştırmaya ve vebayı durdurmaya yönelik yaygın sosyal ve dini reform girişimlerine yol açtı.
2. Kıyamet Günü Korkusu :Yüksek ölü sayısı kıyamet gününün yaklaştığı korkusunu artırdı. Yaygın inanışlar, yaygın felaketlerin ve kitlesel ölümlerin kıyametin ya da kıyametin yaklaştığının işaretleri olduğuna inanıyordu. Bu, insanların dua, kefaret ve Tanrı'dan bağışlanma dileyerek kurtuluşu aramasıyla artan dini coşkuya neden oldu.
3. Sosyal Bozulma :Veba sırasındaki şaşırtıcı sayıda ölüm, yaygın toplumsal bozulmaya neden oldu. Pek çok aile birden fazla üyesini kaybetti, geride yetim çocuklar bıraktı ve hane halkı bozuldu. Enfeksiyonun yayılmasını önlemek için işletmeler, okullar ve kiliseler kapatıldı. Bu derin bozulma, toplumsal yapı ve kurumlarda değişikliklere yol açtığı gibi toplumsal destek sistemlerine bağımlılığın artmasına da yol açtı.
4. Ekonomik Sonuçlar: Vebanın önemli ekonomik sonuçları oldu. İşçi kaybı ve ticaretin aksaması ekonomik aktivitede düşüşe yol açtı. Ek olarak, yüksek ölüm oranları iş gücü sıkıntısı yaratarak hayatta kalan işçilerin ücretlerinin artmasına neden oldu. Bu ekonomik değişiklikler insanları yeni koşullara uyum sağlamaya ve geleneksel ekonomik ve çalışma uygulamalarını yeniden düşünmeye zorladı.
5. Bilimsel Gelişmeler :Veba sırasındaki astronomik ölüm sayıları bilimsel gelişmelere de ivme kazandırdı. Veba, bulaşıcı hastalıkların nedenlerini ve bulaşmasını anlama çabalarını teşvik etti. Bu dönem, erken epidemiyolojik çalışmaların ortaya çıkmasına ve enfeksiyonun yayılmasını önlemeye yönelik temel hijyen uygulamalarının geliştirilmesine tanık oldu.
6. Kültürel ve Edebi Etki: Veba sırasındaki ezici can kaybı, kalıcı bir kültürel etki bıraktı. Bu zorlu dönemde Londra halkının yaşadığı yıkımı, acıları ve direncini yansıtan çok sayıda edebi esere, şiire, günlüklere ve sanat eserine ilham kaynağı oldu. Bu anlatımlar değerli tarihsel bilgiler sağlar ve günümüze kadar kalıcı kültürel öneme sahiptir.