- Fedakarlık: Pek çok insan, başkalarına yardım etme ve hayat kurtarma arzusuyla organlarını bağışlıyor. Organlarını bağışlamanın başkalarının ve ailelerinin yaşamları üzerinde olumlu bir etki yaratabileceğine inanıyorlar.
- Ailevi veya duygusal bağ: Bazı insanlar organlarını, nakil ihtiyacı olan aile üyelerine veya arkadaşlarına bağışlıyor. Alıcıyla güçlü bir duygusal bağ hissederler ve onlara ellerinden geldiğince yardım etmek isterler.
- Dini veya manevi inançlar: Bazı insanlar organ bağışlamanın dini bir görev veya manevi bir yükümlülüğü yerine getirmenin bir yolu olduğuna inanıyor. İhtiyacı olan başkalarına yardım etmenin kendi sorumlulukları olduğunu ve organ bağışının sevgi ve şefkatlerini ifade etmenin bir yolu olduğunu hissedebilirler.
- Şükran: Kendilerine organ nakli yapılan bazı kişiler daha sonra kendilerine verilen yaşam armağanına şükranlarını ifade etmenin bir yolu olarak kendi organlarını bağışlamayı seçebilirler.
- Mali tazminat: Bazı ülkelerde insanlar organ bağışı karşılığında mali tazminat alabilirler. Bu genellikle hükümet onaylı organ bağışı programları aracılığıyla yapılır ve bağış süreciyle ilgili maliyetlerin karşılanması ve bağışçıya veya ailesine bir miktar mali destek sağlanması amaçlanır.
Organ bağışının kişisel bir tercih olduğunu ve organların gönüllü olarak, zorlama olmadan ve bağışçının veya yasal temsilcisinin rızasıyla bağışlanmasını sağlamak için katı etik ve yasal kuralların mevcut olduğunu unutmamak önemlidir.