Kompulsif veya kronik yalan olarak da bilinen patolojik yalan, herhangi bir kişisel veya mali kazançla ilgisi olmayan, tekrarlanan ve aşırı yalan söyleme modeliyle karakterize edilir. Bir akıl sağlığı durumu olarak kabul edilir ve sıklıkla antisosyal kişilik bozukluğu, narsistik kişilik bozukluğu ve borderline kişilik bozukluğu gibi diğer kişilik bozukluklarıyla ilişkilendirilir.
Şizofreni ise kişinin nasıl düşündüğünü, hissettiğini ve davrandığını etkileyen ciddi bir akıl hastalığıdır. Halüsinasyonlar, sanrılar, düzensiz konuşma ve bozulmuş sosyal ve mesleki işlevsellik gibi semptomlarla karakterizedir.
Araştırmalar patolojik yalan söyleme ile şizofreni arasında bir örtüşme olabileceğini öne sürüyor. Örneğin, "Psikiyatri Araştırması" dergisinde yayınlanan bir araştırma, şizofreni hastalarının sağlıklı kontrollere kıyasla patolojik yalan söyleme olasılığının daha yüksek olduğunu buldu. Çalışma ayrıca patolojik yalan söylemenin halüsinasyonlar ve sanrılar gibi daha ciddi şizofreni semptomlarıyla ilişkili olduğunu da buldu.
"Şizofreni Araştırmaları" dergisinde yayınlanan bir başka çalışmada da benzer bulgular bildirildi. Çalışma, şizofreni hastalarının sağlıklı kontrollere kıyasla daha yüksek oranda patolojik yalan söylediğini ve patolojik yalan söylemenin bu bireylerde daha zayıf psikososyal işlevsellik ile ilişkili olduğunu buldu.
Bununla birlikte, şizofreni hastalarının hepsinin patolojik yalan söylemediğini ve patolojik yalancıların hepsinin şizofreni hastası olmadığını belirtmek önemlidir. Bu koşullar birbirinden bağımsız olarak ortaya çıkabilir ve ruh sağlığı uzmanlarının doğru tanı koyabilmek için her bireyin spesifik semptomlarını ve koşullarını değerlendirmesi önemlidir.