1. Damgalama ve Tabu: Akıl hastalıkları toplumda sıklıkla damgalanır. Suçlulardan akıl hastası olarak söz etmek bu damgalamayı sürdürebilir ve akıl sağlığı sorunları olan kişilerin tehlikeli veya ne yapacağı belli olmayan kişiler olduğu fikrini güçlendirebilir.
2. Anlayış Eksikliği: Pek çok insanın akıl hastalıkları konusundaki anlayışı sınırlıdır. Doğru bilgi veya uygun değerlendirme olmaksızın suçluları akıl hastası olarak etiketlemek, suç davranışına katkıda bulunan karmaşık faktörleri aşırı basitleştirebilmektedir.
3. Yanlış bilgi: Akıl hastalıkları hakkında yanlış bilgilerin yayılması, stereotipleri güçlendirebilir ve akıl sağlığı sorunları olan kişilerin suç teşkil eden davranışlarda bulunma olasılığının daha yüksek olduğu yönündeki yanlış kanıları daha da güçlendirebilir.
4. Azalan Sorumluluk: Bazı durumlarda suçlulardan akıl hastası olarak söz etmek, onların eylemlerine ilişkin sorumluluklarını azaltma girişimi olabilir. Bunun hesap verebilirlik, yasal işlemler ve adalet arayışı açısından olumsuz etkileri olabilir.
5. Merhamet ve Empati Eksikliği: Bireyleri şefkat veya anlayış olmadan akıl hastası olarak etiketlemek, karşılaşabilecekleri zorlukları ve acıları fark etmekte başarısız olur. Ayrıca ruh sağlığı sorunları olan kişilerin sosyal dışlanmasına da katkıda bulunabilir.
6. Ayrımcılık: Akıl hastalığını aşağılayıcı bir etiket olarak kullanmak, istihdam, barınma ve sağlık hizmetleri de dahil olmak üzere çeşitli ortamlarda akıl sağlığı sorunları olan kişilere karşı ayrımcılığa yol açabilir.
Suç, akıl sağlığı ve bireysel sorumluluk hakkındaki tartışmalara hassasiyetle, doğrulukla ve suç davranışının temel nedenlerini anlamaya odaklanarak yaklaşmak çok önemlidir. Akıl hastalıkları önemsizleştirilmemeli veya insan davranışlarının karmaşıklığını utandırma veya göz ardı etme aracı olarak kullanılmamalıdır.