Kendini kınama genellikle bireylerin sürekli olarak özeleştiri yapan ve yargılayan bir iç diyaloğa sahip olduğu olumsuz kendi kendine konuşmadan kaynaklanır. Bu acımasız kendi kendine konuşma, kendini suçlama ve kendini cezalandırma döngüsüne yol açarak kişisel gelişimi ve duygusal refahı engelleyebilir.
Bir kişi kendini kınamaya giriştiğinde, geçmişteki hatalar ve başarısızlıklar üzerinde durabilir, bunların önemini artırabilir ve kendilerini doğası gereği kusurlu veya yetersiz görebilir. Kendilerini gerçekçi olmayan yüksek standartlarda tutabilirler, bu da kendi eylemlerinde sürekli bir yetersizlik duygusuna ve hayal kırıklığına neden olabilir.
Kendini kınama aynı zamanda kişinin kendisini başkalarıyla olumsuz bir şekilde karşılaştırmasından da kaynaklanabilir; bu da kıskançlığa, kıskançlığa ve yeterince iyi olmadığı hissine yol açabilir. Bu, olumsuz öz imajı daha da güçlendirebilir ve kendini kınama döngüsüne katkıda bulunabilir.
Herkesin hata yapabileceğini ve zayıf yönleri olduğunu ve kendine şefkat ve kendini kabul etmenin kişisel gelişim ve duygusal sağlık için gerekli olduğunu kabul etmek önemlidir. Kendini kınamanın üstesinden gelmek, olumsuz kendi kendine konuşmaya meydan okumayı, farkındalık uygulamayı, kendine şefkat aramayı ve öz saygıyı ve öz değeri artıran faaliyetlerde bulunmayı içerir.