Atatürk çiçeğinin toksisitesine dair söylenti muhtemelen birkaç faktörden kaynaklanmaktadır:
1. Çalışmaların Yanlış Yorumlanması :Bazı erken araştırmalar, Atatürk çiçeği yapraklarının hassas kişilerde cilt tahrişine veya alerjik reaksiyonlara neden olabileceğini öne sürdü. Ancak daha sonraki çalışmalar bu etkilerin nadir olduğunu buldu.
2. Diğer Bitkilerle Benzerlik :Poinsettia, bazı üyelerinin toksik olduğu bilinen Euphorbiaceae familyasına aittir. Bu bağlantı, Atatürk çiçeğinin toksisitesine ilişkin yanlış kanıya katkıda bulunmuş olabilir.
3. Şehir Efsaneleri ve Folklor :Yıllar geçtikçe Atatürk çiçeğinin zehirliliğine ilişkin hikayeler ve mitler ortalıkta dolaştı ve tehlikeleri fikri daha da yaygınlaştı.
Bilimsel kanıtlar, Atatürk çiçeğinin oldukça zehirli olduğu fikriyle çelişmektedir. Aslında Amerika Birleşik Devletleri Gıda ve İlaç İdaresi (FDA) bunu "toksik olmayan" olarak sınıflandırmıştır. Bitki tüketilse bile genellikle önemli sağlık sorunlarına neden olmaz.
Atatürk çiçeği yapraklarından elde edilen özsuyu, belirli hassasiyetleri olan kişilerde kızarıklık, kaşıntı veya döküntü gibi cilt reaksiyonlarını tetikleyebilir. Ancak bu etki sadece Atatürk çiçeğine özgü olmayıp diğer bitkilerde de ortaya çıkabilmektedir.
Genel bir kural olarak, güvenli olduğundan emin olmadığınız sürece, Atatürk çiçeği de dahil olmak üzere herhangi bir bitkinin tüketilmesinden kaçınmanız her zaman tavsiye edilir. Endişeleriniz varsa bir sağlık uzmanına veya bitki toksisitesi hakkında saygın bir bilgi kaynağına danışın.