Doğuştan gelen görsel yetenekler:
- Görme keskinliği: İnce detayları görme yeteneği.
- Renk algısı: Farklı renkleri ayırt etme yeteneği.
- Derinlik algısı: Nesnelerin mesafesini algılama yeteneği.
- Hareket algısı: Nesnelerin hareketini algılama yeteneği.
Bu doğuştan gelen görsel yetenekler, bebeklerin çevrelerinde gezinmelerine ve nesnelerle anlamlı bir şekilde etkileşime girmelerine olanak tanır. Ancak doğumda görsel algıları tam olarak gelişmemiştir. Büyüyüp olgunlaştıkça yeni görsel beceriler öğrenmeye ve geliştirmeye devam ederler.
Öğrenilmiş görsel yetenekler:
- Nesne tanıma: Nesneleri tanıma ve özelliklerini tanımlama yeteneği.
- Yüz tanıma: Yüzleri tanıma ve farklı bireyleri ayırt etme yeteneği.
- Sahne algısı: Karmaşık görsel sahneleri yorumlama ve nesneler arasındaki ilişkileri anlama becerisi.
Öğrenilen bu görsel yetenekler, sosyal etkileşim ve dünyada başarılı bir şekilde işleyebilmek için gereklidir. Deneyim, öğrenme ve beyin gelişiminin birleşimiyle geliştirilirler.
Sonuç:
Görsel algılar hem doğuştandır hem de öğrenilmiştir. Bebekler görsel bilgiyi işleme konusunda doğuştan gelen bir yetenekle doğarlar, ancak dünyayla ilgili daha fazla deneyim kazandıkça görsel algıları çocukluk ve ergenlik döneminde gelişmeye ve gelişmeye devam eder.