Splenektomi sonrası enfeksiyon (OPSI): Bu, dalağı alınmış kişilerde ortaya çıkabilen nadir fakat potansiyel olarak yaşamı tehdit eden bir durumdur. OPSI, organ yetmezliğine ve ölüme yol açabilen ani ve ciddi bir enfeksiyonla karakterizedir.
Bağışıklık fonksiyonunun bozulması: Dalak, B hücreleri ve T hücreleri gibi belirli tipteki bağışıklık hücrelerinin üretimi ve olgunlaşmasında rol oynar. Dalak olmadan bağışıklık sisteminin enfeksiyonla mücadele etme ve yabancı istilacılara yanıt verme yeteneği tehlikeye girebilir.
Kan pıhtılaşması riskinin artması: Dalağı alınmış bireylerin derin ven trombozu (DVT) ve pulmoner emboli (PE) gibi kan pıhtıları geliştirme olasılığı daha yüksektir. Bunun nedeni dalağın vücudun kan pıhtılaşma mekanizmalarını düzenlemeye yardımcı olmasıdır.
Azalmış kırmızı kan hücresi sayısı: Dalak, kırmızı kan hücresi üretimi ve yıkımının düzenlenmesinde rol oynar. Dalak olmadan vücut daha az kırmızı kan hücresi üretebilir ve bu da anemiye yol açabilir.
Dalak ven trombozu: Bu, dalaktan karaciğere kan taşıyan dalak damarının tıkandığı veya tıkandığı bir durumdur. Splenik ven trombozu karın ağrısına, mide bulantısına, kusmaya ve diğer semptomlara neden olabilir.
Yapışma oluşumu: Dalağın alınmasından sonra yara dokusu oluşabilir ve karın organlarını birbirine bağlayan doku bantları olan yapışıklıklara neden olabilir. Yapışıklıklar karın ağrısına, rahatsızlığa ve sindirim sorunlarına neden olabilir.
Duygusal etki: Bazı insanlar için dalak kaybının önemli bir duygusal etkisi olabilir. Dalak genellikle genel sağlık ve refahta rol oynayan önemli bir organ olarak görülür, bu nedenle dalağın alınması kaygı, depresyon veya kayıp duygularına yol açabilir.