Doğumun ardından kadınlar, östrojen ve progesteronun azalması da dahil olmak üzere, libidolarını geçici olarak etkileyebilecek hormonal değişiklikler yaşarlar. Ek olarak, yeni doğmuş bir bebeğe bakmanın ve doğumdan sonra iyileşmenin fiziksel talepleri, doğum sonrası erken dönemde seks isteğinin azalmasına katkıda bulunabilir.
Ancak bu değişikliklerin evrensel olmadığını ve birçok kadının zamanla cinsel istek ve zevkin geri döndüğünü bildirdiğini belirtmek önemlidir. Bazı araştırmalar, kadınların bedenleri ve anne kimlikleri konusunda daha rahat hale geldikçe, doğumdan sonra cinsel istek ve tatminlerinin artabileceğini öne sürüyor.
Eşleri tarafından desteklendiğini, anlaşıldığını ve takdir edildiğini hissetmek de dahil olmak üzere duygusal refah, bir kadının doğumdan sonra cinsel isteğinde de önemli bir rol oynayabilir. Partnerlerle duygular, ihtiyaçlar ve beklentiler hakkında açık ve dürüst iletişim, yakınlık için olumlu ve destekleyici bir ortamın geliştirilmesine yardımcı olabilir.
Her kadının deneyiminin benzersiz olduğunu ve doğumdan sonra cinsel yakınlığa dönme zaman çizelgesinin değişebileceğini belirtmekte fayda var. Bu geçiş sırasında her iki partnerin de sabırlı ve anlayışlı olması ve endişelerin devam etmesi veya taraflardan birinin cinsel ilişkiden memnun olmaması durumunda profesyonel tavsiye almayı düşünmesi önemlidir.