Küçük adımlarla başlayın. Kendinizi hemen uzun, yüksek basınçlı konuşmalara girmeye zorlamayın. Küçük etkileşimlerle başlayın:yanınızdan geçen insanlara gülümseyin ve merhaba deyin veya marketteki biriyle birkaç kelime konuşun.
İlişkiler kurmaya odaklanın. Sosyal etkileşimler sadece bilgi alışverişinden ibaret olmamalıdır; insanları tanımak ve ilişkiler kurmakla ilgili olmalılar. Açık uçlu sorular sorun ve birisi konuşurken dikkatle dinleyin. Bu, ilgilendiğinizi ve konuşmaya katıldığınızı gösterir.
Hata yapmaktan korkmayın. Herkes hata yapar ve bu tamamen normaldir. En önemli şey deneyimlerinizden öğrenmeye ve gelişmeye çalışmaktır. Hata yapma korkusunun kendinizi ortaya koymanıza engel olmasına izin vermeyin.
Kendinize iyi bakın. Yeterince uyuduğunuzdan, egzersiz yaptığınızdan ve sağlıklı beslendiğinizden emin olun. Bu şeyler ruh halinizi, kaygı düzeyinizi ve genel refahınızı önemli ölçüde etkileyebilir.
Gerekirse profesyonel yardım alın. Sosyal kaygınızdan bunalmış hissediyorsanız, bir terapistten veya danışmandan yardım almayı düşünün. Kaygınızın kökenini belirlemenize ve başa çıkma becerilerinizi geliştirmenize yardımcı olabilirler.
Unutmayın, sosyal kaygının üstesinden gelmek zaman ve çaba gerektirir ancak bu mümkündür. Kendinize karşı sabırlı olun ve pes etmeyin.