HIV'li bireylerde TB riskinin ve ciddiyetinin artmasına çeşitli faktörler katkıda bulunur:
1. Bağışıklık sisteminin baskılanması:HIV, bağışıklık sistemine zarar vererek HIV'li kişileri tüberküloza karşı daha duyarlı hale getirir. Zayıflamış bağışıklık sistemi tüberküloz bakterileriyle daha az mücadele edebilir, bu da enfeksiyonun daha kolay yerleşmesine ve yayılmasına olanak tanır.
2. Birlikte enfeksiyon:Tüberküloz ve HIV birlikte enfeksiyonu yaygındır ve her iki hastalığın da prognozunu kötüleştirir. HIV, tüberkülozun ilerlemesini hızlandırabilir ve tedaviyi zorlaştırabilir. Öte yandan aktif TB, HIV'in çoğalmasını ve ilerlemesini de arttırarak bağışıklık fonksiyonunda daha hızlı bir düşüşe yol açabilir.
3. Gecikmiş tanı:HIV ile birlikte enfeksiyon, tüberküloz teşhisini zorlaştırabilir. Tüberküloz ve HIV semptomları örtüşebilir, bu da HIV'li kişilerde yanlış tanıya veya tüberküloz tanısının gecikmesine yol açabilir. Sonuç olarak hastalık ileri bir aşamaya ulaştığında tedavi ertelenebilir veya başlatılabilir.
4. Tedavi zorlukları:HIV'li kişilerde tüberküloz tedavisi, olası ilaç etkileşimleri ve olumsuz etkiler nedeniyle karmaşık olabilir. Tüberküloz tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar, HIV tedavisinde kullanılan antiretroviral tedavi (ART) ile etkileşime girebilir. Her iki hastalık için de tedavi rejimlerini dengelemek zor olabilir ve ilaç etkileşimlerini ve olumsuz etkileri en aza indirmek için yakın izleme ve ayarlamalar gerektirebilir.
5. Sosyal ve ekonomik faktörler:HIV ve tüberkülozlu kişiler sıklıkla kötü sağlık sonuçlarına katkıda bulunabilecek çeşitli sosyal ve ekonomik zayıflıklarla karşı karşıyadır. Sağlık hizmetlerine erişimdeki engeller, yeterli beslenme eksikliği, kötü yaşam koşulları ve her iki hastalıkla ilişkili damgalanma, durumu daha da kötüleştirebilir ve ciddi tüberküloz hastalığı riskini artırabilir.
Bu nedenle, bozulmuş bağışıklık fonksiyonu, birlikte enfeksiyon, teşhis zorlukları, tedavi karmaşıklıkları ve sosyo-ekonomik faktörlerin birleşimi, HIV'li bireylerde tüberkülozla ilişkili yüksek ölüm oranına katkıda bulunmaktadır. İlgili morbidite ve mortaliteyi azaltmak amacıyla HIV ve TB ko-enfeksiyonu olan kişilere yönelik erken tanıyı, etkili tedaviyi ve desteği geliştirmek için kapsamlı çabalara ihtiyaç vardır.