Bağışıklık sistemi fonksiyon bozukluğu:SLE'de bağışıklık sistemi yanlışlıkla vücudun kendi dokularına saldırarak iltihaplanma ve doku hasarına yol açar. Bu bağışıklık düzensizliği cildi etkileyerek kelebek döküntüsü de dahil olmak üzere çeşitli cilt lezyonlarının gelişmesine neden olabilir.
Vaskülit:Vaskülit veya kan damarlarının iltihabı SLE'nin yaygın bir özelliğidir. Derideki küçük damarları etkileyerek karakteristik kelebek şeklindeki döküntüyü oluşturacak şekilde yayılabilen ve birleşebilen kırmızı, pullu lekelerin oluşmasına yol açabilir.
Güneşe maruz kalma:Güneş ışığından gelen ultraviyole (UV) radyasyon, SLE'de kelebek döküntüsünü tetikleyebilir veya kötüleştirebilir. UV radyasyonu cilt iltihabına neden olabilir ve bağışıklık sistemini aktive ederek cilt lezyonlarının gelişmesine yol açabilir.
Hormonal faktörler:SLE kadınlarda daha sık görülür ve özellikle östrojenle ilişkili hormonal değişikliklerin kelebek döküntüsünün gelişiminde ve şiddetinde rol oynadığı düşünülmektedir.
Genetik faktörler:Genetik yatkınlığın da SLE'ye ve kelebek döküntüsünün gelişimine katkıda bulunan bir faktör olduğu düşünülmektedir. Bazı genetik varyasyonlar SLE gelişme riskinin artmasıyla ilişkilendirilmiştir ve döküntünün ciddiyetini ve özelliklerini etkileyebilir.
Kelebek döküntülerinin SLE'nin tek cilt belirtisi olmadığını unutmamak önemlidir. SLE'de ortaya çıkabilecek diğer cilt lezyonları arasında diskoid lupus eritematozus, ışığa duyarlılık, oral ülserler ve çeşitli döküntüler yer alır.