1. UV Radyasyonu :Güneşten gelen ultraviyole (UV) radyasyona maruz kalmak, epidermal hücrelerdeki DNA'ya zarar vererek güneş yanığına, erken yaşlanmaya ve cilt kanseri riskinin artmasına neden olabilir. UV radyasyonu ayrıca cildin kalınlaşmasına ve kırışıklıkların oluşmasına neden olabilir.
2. Kirlilik :Duman ve partikül madde gibi hava kirliliği cildi tahriş edebilir ve iltihaba neden olabilir. Kirlilik ayrıca cildin kollajen ve elastin liflerine zarar vererek erken yaşlanmaya yol açabilen serbest radikallerin oluşumuna da yol açabilir.
3. Sıcaklık :Hem sıcak hem de soğuk aşırı sıcaklıklar cildin bariyer fonksiyonunu etkileyebilir ve kuruluğa, tahrişe ve çatlamaya neden olabilir. Soğuk sıcaklıklar ayrıca ciltteki kan damarlarının daralmasına neden olarak kan akışını ve cilde oksijen dağıtımını azaltabilir.
4. Nem :Düşük nem seviyeleri cildin kurumasına ve tahriş olmasına neden olabilir. Öte yandan yüksek nem seviyeleri cildin yapışkan ve rahatsız olmasına neden olabilir ve ayrıca bakteri ve mantarların çoğalmasını da teşvik edebilir.
5. Kimyasallar :Ev temizleyicilerinde, çözücülerde ve böcek ilaçlarında bulunanlar gibi belirli kimyasallara maruz kalmak cildi tahriş edebilir ve alerjik reaksiyonlara neden olabilir. Bazı kimyasallar deri yoluyla da emilebilir ve sistemik toksisiteye neden olabilir.
6. Rüzgar :Kuvvetli rüzgarlar cildin kurumasına ve tahriş olmasına neden olabilir. Rüzgar ayrıca cilt problemlerini tetikleyebilecek toz, polen ve diğer alerjenleri de taşıyabilir.
7. Su Kalitesi :Banyo ve yıkanma için kullanılan suyun kalitesi de cildi etkileyebilir. Kalsiyum ve magnezyum gibi yüksek düzeyde mineral içeren sert su, cildi kurutabilir ve sert bir his uyandırabilir. Yumuşak su ise cilde daha yumuşak davranır ve cildin nemli kalmasına yardımcı olabilir.