Orak hücre özelliğine sahip bireylerde sıtmaya karşı koruma, orak şekilli kırmızı kan hücrelerinin benzersiz özelliklerine atfedilir. Özelliğin nasıl direnç sağladığı aşağıda açıklanmıştır:
Değişen Kırmızı Kan Hücresi Şekli:
- Orak şeklindeki kırmızı kan hücreleri, normal yuvarlak kırmızı kan hücrelerine kıyasla anormal derecede uzun ve hilal şeklindedir.
Parazit İstilasına Karşı Direnç:
- Orak şeklindeki kırmızı kan hücrelerinin anormal şekli, sıtma parazitlerinin, özellikle de Plasmodium falciparum'un bu hücreleri istila etmesini ve çoğalmasını zorlaştırır.
- Orak şeklindeki kırmızı kan hücreleri parazitin büyümesine daha az duyarlıdır, kan dolaşımındaki parazit yükünü azaltır ve sıtma semptomlarının şiddetini azaltır.
Gelişmiş Fagositoz:
- Orak şeklindeki kırmızı kan hücreleri, yabancı maddeleri ve hücresel kalıntıları yutan bağışıklık hücreleri olan makrofajlar tarafından tanınmaya ve yutulmaya daha yatkındır.
- Enfekte orak hücrelerin fagositozunun artması, sıtma paraziti taşıyan kırmızı kan hücrelerinin kan dolaşımından uzaklaştırılmasına yardımcı olarak parazit sayısını azaltır.
Azaltılmış Yapışma:
- Sıtma parazitleri, kan damarlarının iç zarına yapışmalarını sağlayan ve damar komplikasyonlarına yol açan proteinlere sahiptir.
- Orak şeklindeki kırmızı kan hücrelerinin kan damarı duvarlarına yapışması azalmıştır, bu da sıtma parazitlerinin kılcal damarlarda tutunma ve mikrovasküler tıkanıklığa neden olma yeteneğini sınırlamaktadır. Bu azaltılmış sekestrasyon ciddi sıtma komplikasyonlarını önleyebilir.
Parazitlerin Daha Yavaş Çoğalması:
- Orak şeklindeki kırmızı kan hücrelerinin içindeki anormal ortamın, sıtma parazitlerinin çoğalmasını ve büyümesini engellediği görülüyor.
- Parazitin daha yavaş çoğalma hızı, genel parazit yükünü azaltır ve direncin artmasına katkıda bulunur.
Orak hücre özelliğine sahip bireyler, sıtmanın endemik olduğu bölgelerde hayatta kalma avantajına sahip olsa da, onların hastalığa karşı tamamen bağışık olmadıklarını unutmamak gerekir. Sıtma geliştirebilirler ancak semptomları daha hafif olma eğilimindedir ve bu özelliği taşımayan bireylerle karşılaştırıldığında ciddi komplikasyon ve ölüm oranlarıyla karşılaşma olasılıkları daha azdır.