1. Sıvı ve Elektrolit Dengesizlikleri :Böbrekler vücuttaki sıvı ve elektrolitlerin (sodyum, potasyum, klorür vb.) dengesini düzenler. Böbrekler olmadan vücudun sıvı seviyeleri ya çok yüksek ya da çok düşük olur ve bu da ödem (şişme) veya dehidrasyon gibi komplikasyonlara yol açar. Elektrolit dengesizlikleri çeşitli hücresel fonksiyonları bozarak sinir ve kas aktivitesini etkiler.
2. Atık Birikimi :Böbrekler üre, kreatinin, ürik asit gibi metabolik atık ürünleri ve diğer toksinleri kan dolaşımından filtreler ve uzaklaştırır. Böbrekler olmadan bu atık ürünler vücutta birikerek üremi adı verilen bir duruma yol açar. Üremi aşırı yorgunluğa, halsizliğe, mide bulantısına, kusmaya, kafa karışıklığına ve sonunda komaya neden olabilir.
3. İdrar Üretememe :Böbrekler, atık ürünleri ve fazla sıvıyı vücuttan dışarı taşıyan idrar üretir. Böbrekler olmadan vücut idrar üretemez, bu da kan dolaşımında sıvı ve toksin birikmesine neden olur.
4. Hipertansiyon :Böbrekler vücuttaki sıvı ve sodyum dengesini kontrol ederek kan basıncının düzenlenmesine yardımcı olur. Böbreklerin işleyişi olmadan kan basıncı tehlikeli bir şekilde artabilir ve kalp hastalığı ve felç gibi komplikasyonlara yol açabilir.
5. Anemi :Böbrekler, kemik iliğini kırmızı kan hücreleri üretmesi için uyaran eritropoietin adı verilen bir hormon üretir. Eritropoietin olmadan kırmızı kan hücresi üretimi azalır, bu da yorgunluk ve nefes darlığı ile karakterize bir durum olan anemiye yol açar.
6. Asit-Baz Dengesizlikleri :Böbrekler vücutta uygun asit-baz dengesinin korunmasına yardımcı olur. Böbrekler olmadan kan çok asidik veya alkali hale gelebilir, çeşitli hücresel süreçleri bozabilir ve potansiyel olarak ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir.
Sonuçta, işlevsel böbreklerin yokluğu, diyaliz (kandaki atık ürünlerin yapay olarak filtrelenmesi) veya böbrek nakli şeklinde acil tıbbi müdahaleyi gerektiren, yaşamı tehdit eden bir duruma yol açacaktır. Tedavi edilmezse böbrek yetmezliği ölümle sonuçlanabilir.